Hanife Hanım’ın İstanbul Maceraları | Mahmut Yesari ( 1895 – 1945 )
Okunma Zamanı: 22 – 23 Eylül 2021
Anlatı / Can Yayınları – Miras Serisi / 180 sf.
Derleyen ve yayına hazırlayan: Tahsin Yıldırım
Selâmlar,
Can Yayınları, epeydir Türk Edebiyatı Miras Serisi kitapları yayımlıyor. Seriye ait kitaplar içinde aldığım ilk kitap – bu kitapta da diyalogları olan – Osman Cemal Kaygılı’nın Çingeneler romanı idi. Afşar Timuçin, Edebiyat Estetiği adlı kitabında yazarı ve eseri çok övdüğü için merak edip almıştım, maalesef okumaya fırsat olmadı hâlâ. Dolayısıyla Miras serisinden okuduğum ilk kitap, Hanife Hanım’ın İstanbul Maceraları oldu.
Mahmut Yesari, biyografisine göre, güzel sanatlar okumuş. Karikatür çizmiş, roman ve öykü yazmış.
Ayrıca, “Eserlerinde Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ortaya çıkan sosyal yapıya ve olaylara değinen yazar, günlük yaşamı ve insan ilişkilerini ustaca işlemiştir.” sözünün haklılığını kitabı okuyunca anlıyorsunuz kıymetli okurlar.
Zira tontiş Hanife Hanım – bayıldım kendisine – mahallenizin meraklı teyzesi olabilir, büyükanneniz olabilir; capcanlı bir karakter. Zaman değişmiş, kelimeler de değişmiştir.
Fatih Çarşambalı Hanife Hanım ve gazeteci Mahmut Yesari ile İstanbul kazan biz kepçe geziyoruz efendim. Artık boks ya da futbol maçı mı olur, balo mu olur, ‘bafur – vapur” gezisi mi olur, takılın peşlerine. “Noel Nine” bile dediler teyzeme! O kadar hayat dolu bir karakter Hanife Hanım! Zaman ona uymamış ama o zamana – pek aklı erip dili dönmese de – çok muzip bir şekilde gayet güzel uymuş!
Kitabı derleyip, yayına hazırlayan Tahsin Yıldırım’ a da teşekkür etmek isterim.
Sevgili okurlar, Hanife Hanım’ın İstanbul Maceraları‘nı okurken hem eğlenecek hem de âşina isimlere denk gelecekseniz. Biraz tebessüme ihtiyacım vardı, iyi geldi doğrusu. Vee bir de bilmediğim bir söz öğrendim; “sanki tasamın on beşiydi“…
“Umurumda değil” anlamında kullanılıyormuş! Çok sevdim! Eh bundan gayrısı size kalmış, bakalım siz neleri öğrenip, neleri seveceksiniz.
Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun!
Alıntı:
Hanife Hanım: O ne?
Osman Cemal Bey: Radyo… Havadan dinlenen ses, çalgı aleti…
Hanife Hanım: Havadan mı? Buna şaştım… Demek çalgıların da insanlar gibi buluttan nem kapanları var? ( s.124 )
