Bir Zamanlar Bir Ülkede / Once Upon a Time – A Short History of Fairy Tale / Marina Warner ( d.1946 )
Çeviri: Güven Turan
Okunma Zamanı: 12 – 18 Aralık 2020
Selâmlar Sevgili Kitap Dostları,
Ara ara masal kitaplarıyla haşır neşir olacağım için “Bir Zamanlar, Bir Ülkede – Masalların Kısa Tarihi” kitabını okumak istedim. Aslında çıktığından beri gözümün önünde duruyordu. Okumak bu aya kısmet oldu.
Yapı Kredi Yayınları, yazarın künyesinde, bu kitabın, yazarın Türkçeye çevirilen ilk kitabı olduğunu belirtmiş. Bence çok doğru bir kararla dilimize iyi ki kazandırmışlar. Zira değerli bir inceleme olduğunu düşünüyorum.
Masalların tarihsel gelişim ve değişim/dönüşüm süreçleri ve bunların yıllar süresince ortaya çıkan çağdaş yorumları örneklerle, fotoğraflarla detaylı bir şekilde okura sunulmuş. Binbir Gece Masalları’ndan Shakespeare’e, Kelt versiyonlarından Grimm Kardeşler’e, Andersen’e; J.K. Rowling’den Tolkien’e ve Neil Gaiman’a ; Voltaire’den Kafka’ya uzanan bir yelpaze var. Ayrıca masalların hangi sanat dallarına uyarlandığı da örneklerle açıklanmış.
Severek ancak biraz eziyet çekerek okudum. Çevrilen kimi cümleleri anlamakta zorlandım. Kimi kelimeler ya yanlış yazılmıştı ya harf eksiği vardı. Yabancı terimsel ifadeler aynen kullanılarak Türkçe – lar , -ler ekleri elenmişti. Oysa dipnot denen bir kolaylık var değil mi?
Hiçbir çevirmenin emeğine saygısızlık etmek istemem. Ben bu kitabın iki çevirmeni olduğu hissine kapıldım. Biri, ne yaptığını bilen [ akıcı bölümler için] diğeri tecrübesi az olan. Konuyu uzatmayayım; umarım bu değerli kitap yeniden gözden geçirilir. Sadece burada şikayet etmedim, bahsettiğim sorunlar için yayınevine bir e-posta da yolladım. Umarım cevap verirler.
Sevgili Okurlar, yukarıda yazdığım sorunların sizi etkilemeyeceğini düşünüyorsanız alıp okumanızı öneririm. Bendeniz bir miktar takıntılı bir okur olduğum için, düzeltme yaparak okumak, normalden daha fazla yordu beni. Yoksa, tekrar ifade edeyim, değerli bir inceleme olduğunu düşünüyorum. Okunmalı. Sevgimle ve şevkimle ilettim.
Alıntılar:
“Öyküler ilk ortaya çıktıkları anda, uçan kuşlar gibi özgürce kültür ve dillerin sınırlarından öteye kaymaktadırlar; peri masalları sessiz adımlarla göç etmekteler çünkü kültür saflığı savunucuları istedikleri kadar vahşice onların bekçiliğini yapsalar da onlar sınırları görmezden geliyor. (…) Tarihi içinde baskın bir dönem çocuk edebiyatı olarak kabul görmüş olan peri masalları, artık Victoria ve Edward dönemlerinin hazır reçetelerinden kendini kurtarmış, son yirmi yılda hem edebiyata esin kaynaklığı hem kitleler için kârlı bir eğlence olarak yeni bir kişilik kazanmıştır. Tematik ve yapısal benzerlikler, çağdaş kurmaca yapıtları popüler ve eski efsanelere ve mitlere bağlamaya devam etmektedir. Peri masalları bunların en baskın olanlarından biridir; mitolojik geçmişle şimdiki realitelerin arasındaki bağlayıcı dokudur.” ( s.15 )
“Peri masalları gerçeği bulmaya çalışan öykülerdir ve bize çok daha büyük şeylerin küçük bir yanını gösterirler; onların yazıda, sanatta, sinemada, dansta ve şarkıda giderek artan varlıklarını belirleyen öğedir. Masallar karanlığın ortasındaki ışık olmuşlardır.”
( s.161)