Sessiz Yığınların Gölgesinde – Toplumsalın Sonu | Jean Baudrillard ( 1929 – 2007 )
Merhaba Değerli Kitap Dostları,
Nerede okuduğumu ve kimin sözü olduğunu hatırlamıyorum: “sosyoloji intihara sürükler” diye bir cümle okudum. Cümlenin kendisi, söyleyenin önüne geçmiş yani. Neden böyle dedim biliyor musunuz? Sosyolog ve bir düşünür olan Jean Baudrillard’ın burada dillendirdiği politik, toplumsal tespitleri, nedenlerini ve nasıllarını okuyunca, ister istemez bir oyunun aktörü ya da figüranı olduğunuzu hissediyorsunuz. Hal böyle olunca ruhunuz mengeneyle sıkılıyor sanki. Amiyane tabirle, gel de kayışları koparma. Öylesine “yalan bir dünya” içinde yaşadığınızı görüyorsunuz. Dini olarak algılayıp, “bu dünya zaten yalan, aslı öbür taraf” demeyin olur mu😉 “Gerçek” algımızın nasıl değiştirilip, bize sunulduğunu anlatıyor bu
kitap.
Kitabın çevirmeni Oğuz Adanır notundan da alıntı yaparsam:
“Bu metindeki özellikle iletişim, iktidar, toplum, kültür çözümlemelerinin okuyucuyu içinden çıkılmaz yanılgılara sürükleyebilir. Örneğin burada Baudrillard’ın anlatmaya çalıştığı nesne, karnı tok sırtı pek, kolektif amaçlarını ve inançlarını yitirmiş insanlardan oluşan bir kitledir. Bu metnin sunduğu bakış açısı ve veriler Türkiye toplumunu anlamak ve çözümlemek isteyenler için bir esin kaynağı görevini görebilir.”
Bakın ne dedi➡️”karnı tok sırtı pek“. Hah işte bu grup başka telden çalıyor, bunun zıttı olan da başka telden… Hal böyle olunca dört kol çengi durumu oluyor bence😕Baudrillard’ın belirttiği gibi, bizim gibi toplumlarda “gerçek algısı” daha kolay değiştirilebiliyor.
Yaşadığımız toplumsal değişimi, politik iklimi dikkate aldığımda ise iyice sıtkım sıyrılıyor; hadi bakalım gelde delirme! Zaten yazarın kendisi de demiş – delirin dememiş elbette ama “Politika adlı bir kansere yakalanmış durumdayız.“(sf.35) demiş! Az şeymi Allah aşkına. Haydi bakalım geldik mi başta yazdığım “sosyoloji intihara sürükler” cümlesine.
Neyse Değerli Kitap Dostları, içinizi fazla karartmayayım; bu kitap okuduğum ilk Jean Baudrillard kitabı. Başlangıç için, benim açımdan iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. Kimi yerleri başa dönüp tekrar okumam gerekse de çok zorlanmadım.
Aç parantez [ 2017 yılında 7. baskısını yapmış olduğunu gördüm iç kapağında.] Kapa parantez😊
Bu tarz kitaplara- sosyoloji, psikoloji, felsefe vb.- ilgi duyanlara öneririm. Kimi olgulara aşina olsak da bazen bir çerçeveye ihtiyaç duyarız ya, işte bu kitap öyle bir kitap. Diğer kitaplarını da zaman zaman okumayı planlıyorum.
Benden sevgimle ve ilgimle iletmesi, gerisi size kalmış😊 Her daim kitapla kalınız efendim 📚💕
Okunma zamanı: 21 – 23 Şubat 2019
Alıntı:
“Mandeville’nin Arılar Masalı’na dönerek, toplumsal bir gelişme ve değişimi sağlayan şeyin onun pozitif değerler sistemi ve ahlâkı değil, ahlâksızlık ve günahlarıyla, kendi değerlerine karşı olan ahlâki gevşekliğidir dediğini hatırlatmak istiyorum. Bir anlamda politikanın sırrı budur.Toplumun işleyişindeki yapısal ikiyüzlülük, iktidardaki insanların psikolojik ikiyüzlülüklerinden çok farklı bir şeydir. Toplumsal süreci derinlemesine belirlemeye çalışan bu ikiyüzlülük: Toplumun büyük bir çoğunluğunun içinde yaşadıkları toplumsallığı bozmaya çalışması, kendi değerleri karşısında kendi görünümlerine tanıdıkları esneklik, ahlâksızca bir strateji ve kopuş sayesinde ayakta kalabilen bir ‘oyun’ a dönüşmektedir.“sf.85