Geç’mişim | Asuman Susam ( d.1968 )
Okunma Zamanı: 15 – 24 Mart 2023
Şiir | 1.baskı – Ocak 2023 |
Everest Yayınları | 220 sf.
KEMİK İNADI; notlarıma göre, üç yıl önce, okuduğum ilk Asuman Susam kitabı. 2016 yılında Ruhi Su Şiir Ödülü almış. 2015’te ilk baskısı yapılmış. 2018’de PLASENTA çıkmış. Ancak onu hâlâ okumadım. Derken 2023’te GEÇ’MİŞİM çıktı! Bekletme bu kez, okumaya başla hemen, dedim kendime. Kapağını çevirdim taze taze, ne göreyim; çarşıdan aldım bir kitap, eve geldim üç kitap! Ne güzel!
“İlk üç kitap cem’i bu” diyor şair:
1995 – Bir Unutuş Olsun
2001 – İhtimal ki Aşk
2008 – Susunca Sen
Kitaptaki sıra yukarıdakinin tersi, yani Susunca Sen’den başlıyor cem olma hali… GEÇ’MİŞİM…
“Şairin geçtiği yerler ve geçmişinden.“
Şiir okumayı seven bir okurum, ancak bu sevgim şiiri okurken tekniğini ve izlediği yolu anlamama her zaman imkan vermiyor ne yazık ki. İhtimal ki, o da her sevgi gibi emek istiyor. O emeği verip referansları, imgeleri, metaforları yakalamaya çalıştığımda ise şiirden kopuyorum. Bu yüzden, okuduğum şiirin bana “hissettirdikleri” ve “düşündürdükleri” baskın çıkıyor.
GEÇ’MİŞİM‘de de böyle oldu. Hatta bilmediğim kelimeler [ günberi, görklü] çıktı karşıma tıpkı Kemik İnadı‘nda olduğu gibi. Bir öğrenme vesilesi…
Kuşkusuz, şiir sanatını icra eden şair ile onu okuyan sıradan bir okurun zihin dünyası ve birikimi farklıdır. Asuman Susam bu konudaki düşüncesini, 2016 yılında verdiği bir röportajda şöyle açıklamış:
“Şiir benim için bir duygu değil fikir alanı. Bir dünya fikriniz, bir perspektifiniz yoksa hangi araçla olursa olsun yaptığınız sanat olamaz. Sanat bize buyrulan dizgeleri bozma, aşındırma, onların kötücüllüklerini ifşa yeri.“
Antik Çağ’dan izler de var, kutsal kitaplardan da, edebiyattan da, hayattan zaten var! Kimi şiirlerin başlığı bildiğimiz şairlerin mısrasından alınmış. Kurguya referans olmuş.
İyisi mi şiiri yazan söylesin meramını da, ben okur, kafanızı fazla karıştırmasın !
“Zaman değişti, şiir, şair, okur değişti. Yola ısrarla, heves ve tutkuyla devam edebilenler için ilk sözün ürpertisi hâlâ şairin ense kökünde. Değişendeki değişmeyen öz. Hayata ve ölüme en yakın o yerde. Hayatı evetleme, bir devam tecrübesi. Sözden, sözcükten, sesten.“
( Sunuş’tan)
Severek ve merakla okudum. Şiir okumayı sevenlerin dikkatine sunuyorum efendim.
“Yolumuz öyle uzak ki bazen kalbimize.” ( s.27) mısrası zihnime yapıştı! Bendeki de böyle bir delilik hâli işte… Lâkin tam da günümüze referans… Yüreğinin sesine sağır olanların yarattıkları karanlığı yaşamıyor muyuz nicedir…
“şimdi gidip gelip şefkat dağıtan
şehir hatları vapuru olmalıyız birbirimize“
( s.108) diyen şaire kulak versek ne güzel olur!
Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun!
