Birinci Çoğul Şarkı | ALOVA

Birinci Çoğul Şarkı | ( Erdal ) ALOVA ( d.1952)

Okunma Zamanı: 09 Kasım – 08 Aralık 2021

Şiir / 1. Basım – Ekim 2015 / 286 sf.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Dönen Dünya değil, ruhumdur” ( s.88 )

demiş Üstad, TİRAN ADASI başlıklı şiirinin bir mısrasında. Hayatın döngüsünü ne güzel özetleyivermiş.

Okuduğum diğer kitapları için yazdığım yazılarda belirtmiştim, tekrar yazayım; 2021 PEN Şiir Ödülü’nü aldı Alova. PEN açıklamasında şöyle demiş:

İnsanlığın çok boyutlu macerasını kadim zamanlardan geleceğe kuşatan şiiri için.

PEN’in gerekçesinin ete kemiğe bürünmüş halidir BİRİNCİ ÇOĞUL ŞARKI… Gerçi ben, bağırır gibi büyük harfle yazdım ama kitabın içindeki başlık küçük harfli!

Sevgili Okurlar; kitabın arka kapağında, “Antik Çağ Anadolusu’nun “İnsan Manzarları” diye tanımlanıyor kitabın içeriği. Öncelikle belirtmek isterim ki bir KENT var ya da tasvirlerle resmedilmiş bir coğrafya. Ve burası bir deniz ülkesi. İşgal ediliyor, talan ediliyor, tiran ya da kral var. Doğası var, geçmişi var. Mezarları, dağları, taşı toprağı. Ancak ne kişi ne de şehir isimleri belirtilmiş.

Kasım 2009 – Haziran 2015 arasında yazılmış şiirlerin bir sistemi var. LIV ( 54 ) ana bölümden oluşan içeriğin, kimi ana bölümleri de özel başlıklar konularak alt bölümlere ayrılmış. İçeriğin mimarisi bir KENT’i tasvir ederken, yazılış şeklinde de bir mimari var sanki.

ALOVA’nın diğer kitaplarında da gördüğüm üzere, bilindik kelimeler kullanmayıp, [örneğin➡️ölümser] kimi kelimeleri de kendisi üreterek kullanıyor. Hal böyleyken, Alova’nın yazma hallerini / düşüncelerini, neyi dert edinip neyi eleştirdiğini anlamak için; daha önce bu şairi okumayanlar için, naçizane şöyle bir okuma sırası uygun olur diye düşünüyorum:

1 – Yaşam Kesikleri ( Deneme )
(2021 – Mayıs ayında okudum)

2 – Unutuştan Sonsuza ( Şiir )
(2021 – Eylül ayında okudum)

3 – Birinci Çoğul Şarkı ( Şiir )
( 2021 – Kasım ve Aralık aylarında okudum)

Unutuştan Sonsuza adlı kitabında zorlandığım yerler olduğu gibi Birinci Çoğul Şarkı kitabında da zorlandığım yerler elbette oldu. Ancak bu zorlanış; şiir okumanın ve söyleyişin keyfini etkilemedi.

N’oldu okuyamadıysak yazıtlarını
Yaralı taşların, yüce anıtların
Sökemediysek yosundan hecelerini
Kırık burunların, kolların altında
Adını yontucunun, hayırsever yurttaşın?” ( s.100)

İşte böyle; okunmayan yazıtlardan, Lanet Tableti‘ndeki bedduaya; gezgin oyunculardan, Tiyatro’ya, denizlere, yosmalara, Dağ Kütüphanesi ve daha nicelerine.

Yapışık üçüzler gibi büyürken
Geçmiş, Geçen, Geçecek” ( s.282)

derken baş kahraman Zaman ve Tarih ile hemhâl oluyoruz okurken. Kimi zaman Şair, Bilici de çıkabilir karşınıza.

Kuşkusuz, işin teknik yönünü ve inceliklerini edebiyat eleştirmenleri daha yetkin şekilde yapabilirler. Şiir okumayı seven bir garip okur olarak, benim yazacaklarım bundan ibarettir; affola…

Şiir okumayı sevenlere içtenlikle ve şevkle öneririm Birinci Çoğul Şarkı‘yı… Okuyacak olanlar, kitaptaki bazı bölümler için notların olduğu kitabın sonuna göz atmayı unutmasınlar lütfen.

Arka kapak metninde yer alan, Octavio Paz’ın sözleriyle son vermek isterim yazıma:

Kalabalık Geçmiş’le ıssız Gelecek arasında, Çağımızın en büyük gizemi, hiç kuşkusuz, değişim içinde değişmeyeni bulmaktır.

Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun!

Alıntı:

Ne için bunca değişim
Bunca kan, bunca döngü
Beklerken bizi sessizce
Moraran şenliğine çürüyüp
Dağılan kayalar gibi unutuş? ” ( s.282 )

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s