Yeryüzüne Övgü | Byung-Chul Han

Yeryüzüne Övgü – Bahçelere Bir Yolculuk | Lob der Erde: Eine Reise in den Garten | Byung-Chul Han ( d.1959 )

Okunma Zamanı: 12 – 13 Kasım 2021

Türkçesi: Nafer Ermiş

İllüstratör: Isabella Gresser

“Belki de ölümlü olmamız, topraktan kopuk olmamızın, serbestçe dolaşabilmemizin, kendi ayaklarımızın üzerinde durabiliyor olmamızın ağır bedelidir. Özgürlük, aynı zamanda ölümlülüktür.” ( s.54)

Bazı kitaplarımın kaderi geç okunmak, bazılarınınki ise hemen okunmak nedense. Çok sorgulamıyor, akışa bırakıyorum artık.

Byung-Chul Han ülkemizde de okuru olan bir yazar, filozof. Daha önce yayımlanmış birkaç kitabı bekliyorken, Yeryüzüne Övgü – Bahçelere Bir Yolculuk kitabını okumaya başladım. Adından da anlaşılacağı üzere genelde doğa ancak özelde kendi bahçesinden hareketle ve çiçeklerin özellikleri, bazı isimlerin anlamlarından yola çıkarak yaşadığımız “dünya halleri” ne de eleştiri içermekte.

Bu eleştirilerini, özelde Alman filozofların, yazarların ve bestecilerin eserlerine referans vererek desteklemiş. Kim onlar derseniz; Heidegger, Kant, Adorno, Walter Benjamin; Goethe, Novalis, Schiller, Rilke, Brecht; Schubert, Schumann vb.

Bahçesiyle bir aşk yaşar gibi Byung-Chul Han. Öğrenme sürecinden, bitkilerin dilinden anlayabilme aşamasına kadar büyük bir huşu içinde olduğunu çok iyi hissettiriyor okuyana.

Sevgi, ihtimam göstermektir aynı zamanda. Bir bahçıvan aynı zamanda bir âşıktır.” diyor örneğin ( s.101 )


Fakat aynı zamanda, yerlerdeki meşe yapraklarından “nefret ettiğini” de söylüyor dürüstçe. Çünkü diyor:

“Bahçeyi bahçe yapan renkleri ve biçimleri mahvediyorlar. Farklılıkları ortadan kaldırarak her şeyi birbirine benzetiyorlar. Aslında ölüler, ama ölmüyorlar. Onlar bahçemin zombileri. Günümüz toplumu da her şeyi aynılaştıran zombilerden geçilmiyor. ” ( s.97 )

Sevgili Okurlar; Isabella Gresser’in çizimlerinin görsel katkısı da çok yerinde ve anlamlı olmuş. Çok beğendim.

Kitap, Önsöz‘ü takiben 17 başlıkla devam ediyor. Sonrasında ise 31 Temmuz 2016 tarihinden, 20 Kasım 2017 tarihine kadar yazılmış, Bir Bahçıvanın Güncesi başlığında yazarın tuttuğu günlük var.

“Toprak ölü, cansız, suskun bir öz [ Wesen ] değildir, aksine, konuşkan bir özdür, yaşayan bir organizmadır. Taş bile yaşar.” ( s.10 ) derken, kendisinin de bu konuşmanın dilini sonradan öğrendiğini öğreniyoruz.

Sıkılmadan okuyacağınız, keyifli ve dolu dolu bir kitap olmuş Yeryüzüne Övgü.
Doğaya vermekte olduğumuz zararın bedelini ödeyeceğimizin uyarısını yaparken; acil olarak, ona hakettiği onuru geri vermemizin de gerekliliğini vurguluyor.

Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun!

“Düşünmek teşekkür etmektir. Felsefe güzele ve iyiye duyulan sevgiden başka bir şey değildir. Bahçe en güzel iyidir, en yüksek güzelliktir, …” (s.104 )

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s