Kaplan Anne’nin Zafer Marşı | Amy Chua

Kaplan Anne’nin Zafer Marşı | Battle Hymn of the Tiger Mother | Amy Chua ( d.1962 )

Çeviri: Yeşim Dervişoğlu

Okunma Zamanı: 09 – 12 Ağustos 2021

Anlatı > Anne – Baba – Çocuk İlişkisi
4.baskı 2016 > Aura Kitapları

Bu, bir anne, iki kızı ve köpeğiyle ilgili bir hikâye. Aynı zamanda Mozart ve Mendelssohn, piyano, keman ve Carnegie Hall’a çıkmayı nasıl başardığımızla ilgili… Bu, sözde, Çinli anne babaların Batılılardan nasıl daha iyi olduğuyla ilgili bir hikâye olacaktı. Ama onun yerine kültürlerin acı çatışması, kısa süren bir zafer sevinci ve on üç yaşında birinin benim burnumu sürtmesiyle ilgili oldu.

Yale Hukuk Fakültesi’nde profesör olan Amy Chua, kitabı okumaya başlamadan hemen öncesinde yukarıya alıntıladığım bu cümlelerle selâm veriyor okura. “burnu sürtmek” deyimini kullanmasından tahmin edileceği üzere epeyce çetin geçen bir çocuk büyütme hikâyesi Kaplan Anne’nin Zafer Marşı. Hikâye dedimse sakın ola kurgu zannedilmesin. Kanlı canlı gerçek bir aile durumu var ortada. İnternetten araştırıp her bir aile ferdi ile ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz.

Amy Chua, büyük kızı Sophia ve küçük kızı Louisa’nın eğitimi ile küçük yaştan itibaren çok planlı adımlar atıyor. Fakat bu iki kızın kişilikleri farklı. Öyle ki büyük kızı çok sakinken, küçük kızı daha annesinin karnındayken attığı tekmelerin şiddetinden kardeşine benzemediğinin müjdesini vermiş.

Sevgili Okurlar; burada elbette kitabı özetlemeyeceğim. Sadece çerçeve çizeceğim hatta çizdim bile sanırım. Ancak yazacaklarım bitmedi elbette. Bu kitap 2011 yılında ABD’de yayımlandığında epey ses getirmiş. Amy Chua’yı çocuğuna işkence etmekle bile suçlamışlar. Tam tersi, gösterdiği çabayı takdir edenler de olmuş.
Ayrıca aynı yıl, Time dergisinin “dünyanın en etkili 100 kişisi” listesine de girmiş.

Yazar iki kızına da, küçük yaştan itibaren bir müzik aleti çalmaları için özel dersler aldırıyor.
Büyük kızı piyano, küçük kızı keman çalıyor. Öyle boş zaman değerlendirme eylemi gibi algılamamanızı önemle rica ediyorum. Zira tam bir sporcu disiplini içinde oluyor bunlar ve sinirler geriliyor haliyle. Burada duruyorum. Çünkü bu süreci ve bu kitabı ister ebeveyn olun ya da olmayın, ister öğretmen olun ya da olmayın herkesin okumasını isterim.

Ancak – bana göre – bir olguyu da belirtmek isterim. Buradaki annenin sergilediği disiplin ve çabalar, alınan müzik eğitimi ve onunla bağlantılı tüm özel eğitimlerin maddi ve manevi bir bedeli var. Ayriyeten aile genlerinden geldiği belli, bir zekâ seviyesini de hesaba katmam gerek. Üstün bir zekâya ve kabiliyete sahip olmak kesinlikle ayırt edici bir değer olmakla birlikte, o zekâyı ya da doğal yeteneği işleyebilmek de son derece önemlidir. Tüm anlatı boyunca bunu hissediyorsunuz zaten. İki kızın anneye gösterdiği tepkiler çok farklı.

Diğer yandan Amy Chua bütün bunları oldukça samimi bir dille aktarırken hem nalına hem de mıhına tarzını kullanmış. Yani kendini de eleştiren hatta kimi zaman kendisiyle alay eden bir üslup da kullanmış. Anneanne, babaanne, dedeler, teyzeler mâaileyi ( tüm aileyi ) de fotoğrafa ekleyiniz, tekmili birden bir aile var karşımızda. Sonuç mu? Akışı ve sonucu okuyacak olanlara bırakıyorum.

Ebeveyn – çocuk ilişkisinde “helikopter veliler ” terimine ve içeriğine âşina idim. Ancak bu kitabı daha önce farketmemiştim. ABD’ ndeki ilk yayım tarihi 2011 yılı; emekliye ayrılıp uzun bir süre eğitim ve kişisel gelişim odaklı okumalar yapmaya özellikle ara verdiğim bir yıl 2011. Uzunca bir süredir de okumuyordum. Türkiye’deki ilk basım 2012 yılı Sistem Yayınları görünüyor. Bu nedenle, bu kitabı farketmemi sağlayan kıymetli çevirmenlerimizden Eren Cendey’e içten teşekkür ediyorum.

Bir teşekkür de, kitabı akıcı ve içten bir dille Türkçe’ye çeviren Yeşim Dervişoğlu’na. Zira alandan bir çevirmenin kavrayışı fark yaratıyor kesinlikle. Ve kendisinin “Çevirmenin Önsözü” nde alıntıladığı üzere:

Ben zorluklar içerisinde büyüdüm, çocuğum benim çektiğim sıkıntıları çekmesin,

derken, aslında onlara iyilik mi yapıyoruz yoksa kötülük mü?” cümlesine ise kesinlikle katılıyor ve her daim benimsediğimi belirtmek istiyorum. Çok zor bir sınır, kabul ediyorum, ancak becerenler de yok değil.

Neden “Kaplan Anne” tabiri? Onu da okuyacak olanlara bırakıyorum. Sanırım tahmin edenler vardır.

Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, huzur ve kitaplar hep sizinle olsun.

Alıntılar:

“Refah asla üç nesil boyunca sürmez.” ( s.21)

☆”Çinli anne babalar, ‘Bir şeyi çok iyi yapana kadar, o senin için eğlenceli değildir.’ anlayışına sahiptirler.” ( s.30)

☆”Piyano ve kemanın ortak bir yanı var ki – sadece ikisinin değil, aynı zamanda pek çok sporun da ortak yönü -, ikisini de olağanüstü güzel çalmak için rahat olman gerekir.” ( s.50)

☆”Benim bir anne olarak görevim sizi geleceğe hazırlamak; benden hoşlanmanızı sağlamak değil.” ( s.52)

☆”Ama emin olduğum bir tek şey var o da şu: Batılı çocuklar, kesinlikle Çinli çocuklardan daha mutlu değiller.” ( s.103)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s