Kimin yazısıydı tam hatırlayamadım – Doğan Kuban’ın olabilir – orada “saf uygarlık yoktur” anlamında bir cümle okumuştum. Bence masallar bu tespiti doğruluyor.
Kıymetli Nuray Önoğlu’nu ilk olarak Yerdeniz Kitapçısı olarak keşfettim. Sonra çevirmenlik şapkasının da olduğunu öğrendim. Bu kitaba yazdığı Önsöz’de, yaptığı araştırmalar vesilesi ile epey geniş bir masal kütüphanesi oluştuğunu belirtiyor. İyi ki yapmış!
Kitabın arka kapağında:
“Modern bilimsel araştırmalar bir film, tiyatro oyunu, masal anlatımı yahut sohbet esnasında iyi bir hikâye dinleyen insanın, dopamin, endorfinler gibi kimyasallar salgıladığını; bu kimyasalların da insanlar arasında bağlar kurmayı, empati yeteneğini ve başkalarına yönelik ihtimamı artırıcı etki yaptığını gösteriyor. Bu güzel masalların okuyanlarda bu etkileri uyandırması en büyük dileğimiz.”
denilmiş.
Katılmamak elde değil! Gerçekten de okurken bunları tekrar tekrar tecrübe ediyorsunuz. Kaç yaşında olduğunuzun hiç önemi yok inanın. Ben masal okurken çok mutlu oluyorum, kimi zaman ise kendimi söylenirken yakalıyorum, merak duygunuzu gıdıkladığını da bir kenara yazalım.
Nuray Hanım’ın derleyip bu kitaba koyduğu 16 masalın kaynağı farklı kültürlere ait adından da anlaşılacağı üzere; örneğin Aborijin, Vietnam, Boşnak, Kelt, Ermeni, Ortadoğu, Fransız vb.
Hangi ülkenin masalının sonu olduğunu yazmayacağım, okuyacak olanlar keşfetsin, sonu şöyle meselâ:
Sevgili Nuray Önoğlu’nun emeğine ve Aylak Kitap’a içten teşekkür ediyorum.