Beyaz Kitap / The White Book / Han Kang ( d.1970)
Koreceden çeviren: Göksel Türközü
Okunma Zamanı: 20 Ocak 2021
Selâmlar Sevgili Kitap Dostları,
Güney Koreli yazar Han Kang’ın aldığım ilk kitabı, 2016 Uluslararası Man Booker Ödülü aldığı Vejetaryen kitabı ve sonrasında ise Çocuk Geliyor kitabı oldu; hâlâ okunmayı bekliyorlar.
Peki, ne demeye yeni çıkan Beyaz Kitap kitabını aldım, üstelik aynı gün okuyup bitirdim. Sanırım ana itici ya da çekici güç, adındaki ‘kitap’ kelimesidir ya da ‘Beyaz’ kelimesi. Her ne ise…
Sonuçta yazarın kalemiyle tanışma kitabım oldu Beyaz Kitap ve çok sevdim.
Şekli olarak, okuma kolaylığı veren bir kitap. Zira sol sayfaların büyük çoğunluğu boş. İçeriğine referans olarak algıladım bu tarzı. Metinler ise sağ sayfalarda handiyse şiirsel ya da kısa paragraflar halinde.
Yazar “beyaz” ile bağlantılı kelimeler not alıyor defterine: Tuz, Sis, Kundak, Pirinç, Kar, Buz vb.
Bunlar üzerinden hayata ve ölüme dair bir akışta okuyoruz Beyaz Kitap‘ı.
Anlatanın ismini bilmiyoruz. Ancak muhtemelen yazarın kendisi. Ve bu kitap, doğduktan iki saat sonra ölen ‘abla’ nın matemi.
“Daha yeni yeni nefes almaya başlayan insan… Kim olduğunu, nerede olduğunu, az önce neyin başladığını bilmeyen insan… Yeni doğmuş bir kuş ya da bir enikten bile daha güçsüz, yavru hayvanlar arasında en küçük hayvan.” ( s.15)
cümlesi ve böyle nahif daha nice cümle dokunmadı desem yalan olur. Hatta kitap bittiğinde aklıma ilk gelen, rahmetli Kerim Tekin’in “Kar beyazdır ölüm” şarkısı oldu.
En sevdiğim bölümlerden birinin başlığı ise BEMBEYAZ GÜLMEK. Şöyle ki:
Sevgili Okurlar, benim gibi yazarı ilk kez okuyacaksanız, bence tanışma kitabınız olabilir BEYAZ KİTAP. Hassas, duygusal, zarif ifade edilmiş bir matem kitabı sanki; lâkin yaşamı da dışlamadan yazılmış bir ağıt gibi. “Ölmeseydin, ben olmazdım” mealinde bir söylemi de var. Hayat, bir şekilde devam ediyor…
Bu arada kitabı güzel bir Türkçe ile Koreceden dilimize kazandıran Göksel Türközü’ne içten teşekkür ediyorum.
Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, huzur, sevdikleriniz ve kitaplar hep sizinle olsun.
Alıntılar:
“Yaşadığımız kadarlık zamanın sonunda pamuk ipliğiyle başlıymışız gibi güç bela adımımızı atar, irademizi kullanmaya bile fırsat bulamadan, diğer adımımızı tereddütsüz boşluğa atarız. Cesur olduğumuzdan değil, başka bir çıkar yolu olmadığından.” ( s.11)
“İçimizde hiç kirletilemeyen bembeyaz bir şey ışıl ışıl kımıldandığı için mi böyle perişan bir nesneyle her karşılaştığımızda yüreğimiz hareketlenir acaba? ” ( s.65)