MEKTUP / Peride Celâl ( 1916 – 2013 )
Okunma Zamanı: 01 – 11 Ocak 2021
Selâmlar Değerli Kitap Dostları,
Peride Celâl okumayı seviyorum. MEKTUP, üçüncü Peride Celâl kitabım. İlk ikisi; Bir Hanımefendinin Ölümü ve Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı…
Peride Celâl’in sakin akan ama dokunan bir kalemi var. Toplumsal ve kişisel sorunları net bir şekilde yazıyor, eleştiriyor. Film gibi diyeceğim, gerçekten de birkaç öyküsü film yapılmış. En bilineni Türkan Şoray ve Rutkay Aziz rol aldığı, ADA öyküsünün filmi.
Neden az okunuyor Peride Celâl, anlamakta güçlük çekiyorum. İzlediğim bir söyleşide Selim İleri, “Peride Celâl’in öyküleri Sait Faik ile eştir” dedi.
Kitaba adını veren MEKTUP öyküsü ile birlikte toplam dört öykü var; Böcek , Koşucu, Kaçak.
Bu kitap için şöyle demiş Peride Celâl:
“Ben, bildiğiniz gibi, burjuva bir aileden gelen, büyük kenti ve bu çevrenin, büyük kentin tutucu, yozlaşmış insanlarını eleştiren bir yazarım. Mektup adlı bu yeni kitabımdaki dört öykü de, romanlarım gibi aynı düşünce ve gözlemlerle yazıldı.”
BÖCEK öyküsünde; bir böcek ile yaşadığını söyleyen bir kadın ile bir erkek psikiyatrist var karşımızda.
MEKTUP öyküsünde, karısını yeni kaybetmiş Saffet Bey ile tanışıyoruz. Ancak onu, karısının ölümünden daha fazla rahatsız eden şey, Londra’da yaşayan küçük oğlundan aldığı zehir zemberek bir mektup. Neden acaba?
KOŞUCU; elektrikçi çırağı, bir çocuk işçinin, yaşlı, görmüş geçirmiş bir kadın tarafından eğitilmesini anlatıyor. Yaşlı kadının bir kızını da karakter olarak görüyoruz. Oldukça dokunaklı idi anneler ile ilgili söylediği. O işçi çocuk büyürken, toplum da değişiyor elbette.
KAÇAK öyküsünde ise on altı yaşında genç bir kızın, kendini baskı altında hissetmesini ve bu baskıdan nasıl kurtulmaya çalıştığını okuyoruz.
Yukarıda ana hatlarını vermeye çalıştığım öyküleri içeren MEKTUP’u, öykü okumayı sevenlere içtenlikle öneririm.
Peride Celâl kitaplarını okumaya devam edeceğim.
Sevgimle ilettim.
Alıntılar:
■ “İnsan bir bilmeceydi aslında.” ( s.8 )
■ “Kendinden kaçabiliyor musun?” ( s.51 )
■”Kafandaki çekmeceleri kapa, uyumaya çalış. Unutma, yarın onları gene açacaksın.” ( s.104 )
■ “Annelerimizi öldükten sonra sonra sevmeye başlıyoruz.” ( s.115)
■”Dünya güzel; insanlar kötü.” ( s.125 )