GÖRKEMLİ DÜNYA / WANDERUNG / WANDERING / HERMANN HESSE ( 1877 – 1962 )
Çeviri: #EsenAkyel #ÇantamdakiKitabım
Okunma Zamanı: 19 Ekim – 10 Kasım 2020
“Ben kadını sevmeyen, yalnız aşkı seven, rüzgârlı seslere aitim. Biz gezginler hepimiz böyle yaratılmışız. Bizim gezginliğimizin ve evsizliğimizin büyük kısmı aşktan, aşka ait şeylerden meydana gelir. Gezi romantizminin yarısı serüven beklentisinden başka bir şey değildir. Diğer yarısı ise aşka ait şeylerin dönüştürmek ve çözmek isteyen bilinçsiz bir dürtüdür. (s.26 )
Selamlar Değerli Kitap Dostları,
Selamsız sabahsız girişte paylaştığım satırlar, Hesse’nin bu kitabının neye odaklandığının kendi kaleminden cevabıdır efendim.
Günümüz edebiyat terminolojisinde ise “Gezi Edebiyatı” kapsamına girmekte. Şair yanına da tanık olduğunuz şiirler ve kısa metinlerden oluşan keyifli bir okuma oldu. Altını çizmediğim cümleler azdır.
Metni keyifli hale getiren çeviri emeği için Esen Akyel’e ve resimli fotoğraflı sayfa tasarımı için ise Emir Tali’ye teşekkürler.
Daha önce Kolektif Yayınları’ndan çıkan Ağaçlar kitabını okumuş ve içine düşmüştüm, Görkemli Dünya için de benzer duygular içindeyim.
Gezmek, doğayı fark etmek, kendine mal etmek, gözlemlemek, ders çıkarmak, hayran olmak, kimi zaman sitem etmek, insana ve insanın doğadaki dönüşümüne dair ne varsa.
Âşık Veysel’in dediği gibi “uzun ince bir yol” u vardır herkesin gide durduğu ve hatta varacağı bir toprak parçası.
Bakın ne yazmış Hesse buna dair:
“Bir gün yaşantımı değiştiren ve beni sık sık üzüntüye boğan şeylerden hiçbir kalıntı kalmayacak. Bir gün son yorgunlukla birlikte barış geri gelecek ve ana toprak beni geri alacak. O son olmayacak, sadece yeniden doğum için bir yol, eski ve solmuş olanın yok olduğu bir yıkanış, uyuklama olacak ve orada genç ve yeni olan soluk almaya başlayacak.” (s.35)
Ne güzel değil mi? Kendisiyle barışık ve ölüme “sevgili kardeşim” diye hitap eden bir bilge.
Yola çıkmak bir vedayı gerektirir ya dostlar. Bakın nasıl vedalaşıyor Hesse:
“Hoşçakal küçük çiftlik evi ve öz vatanım. Sizleri genç bir adamın annesinden ayrılışı gibi terk ediyorum. O ayrılma zamanının geldiğini bilir. Şunu da bilir; istese bile asla annesini terk edemez.” ( s.11)
Daha daha yazasım var ama burada durayım. Zaten mini bir kitap, okuyacak olanlara da birşeyler kalsın değil mi ama? Hediye edebileceğim kitaplar arasına girdi GÖRKEMLİ DÜNYA. Bence kendinizi bu güzellikten mahrum etmeyim. Evde iseniz ara ara açın okuyun. Ya da benim gibi dışarı çıkmanız gerektiğinde çantanızda taşıyıp, seyahat halindeyken, soluklanmak için oturduğunuz bir parkın içinde veya bir deniz kenarında bir iki sayfaya dalıp başka yerlere gidiverin…
Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun.
Alıntı:
“Bir felakete uğradığımızda ya da yaşama katlanamadığımız anlarda, bir ağacın bize söyleyeceği şeyler vardır: Sakin Ol! Bana Bak! Yaşam kolay değil, zor da değil. Bunlar çocukça düşünceler. Bırak Tanrı içinde konuşsun ve düşüncelerin sakinleşsin. Sen kederlisin çünkü gittiğin yer, evinden ve annenden ayrı fakat her adım ve her gün seni tekrar annene geri götürür. Ev ne orası ne de burasıdır. Ev senin içindedir yada hiçbir yerde değildir.” (s.56 -57 )