Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı | Peride Celal ( 1916 – 2013 )
#öykü Okunma Zamanı: 10.10. 2020
Selâmlar Değerli Kitap Dostları,
Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı, okuduğum ikinci Peride Celal kitabıdır.
Yıllar önce aldığım iki romanı ve sonrasında sahaftan aldığım bir kitabı hâlâ okunmayı beklemekte ama bendeniz H2O yayınlarının basmaya başladığı kitaplarından başladım yavaş yavaş. İlki Bir Hanımefendinin Ölümü idi.
Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı‘nda, kitaba adını veren öykü dahil 6 öykü bulunmakta. Bu öykü kitabı da okuduğum önceki kitabı gibi sakin bir üslupla yazılmış, sade ve okuru yormayan öyküler.
Sayın Peride Celal’in biyografisinde yazın hayatının başlarında aşk romanları yazdığı ve 1954 yılından itibaren roman anlayışının değişerek daha gerçekçi ve toplumsal eserler verdiği belirtilmiş.
İki romanı ve bir öyküsü Atıf Yılmaz, Memduh Ün ve Süreyya Duru tarafından sinemaya uyarlanmış. Zaten okuduğum iki öykü kitabı da bu tarzda. Yani sanki film izliyormuşsunuz hissini veriyor okurken.
Bu kitaptaki öyküler yalnızlık ve mesafeler üstüne. Herkes kendi yalnızlığını farklı yaşıyor. Kimi karakter evinde bir ağaç büyütüyor onunla özdeşleşiyor; kimi başka bir şehre taşınmakta buluyor çareyi.
Hem yalnız olup uzaklaşmak hem de yakından bakarmış gibi görebilmek… Zor zanaat vesselâm.
Ağaç öyküsünde, “Sevdiğimiz şeylere yalnız bakmakla olmuyor, görmek de çok önemli.” ( s.20) diyor karakter.
Toz Duman öyküsünde ise “insan uzaklaştıkça daha çok yaklaşıyor olaylara” diye düşünüyor karakter. Akl-ı selim düşünmenin yolu bu belki de. Duygularından arınıp olduğu gibi görebilmek için.
Çok derinlere dalmadan tadında bırakayım. Zira Peride Celal oldukça sade bir dil kullanmışken ben kafanızı bulandırmayayım Sevgili Kitap Dostları.
Ara ara Peride Celal kitaplarını okumaya devam edeceğimi yazmıştım daha önce. Zira seviyorum tarzını.
“Bu küçük öyküler yaşadığımız Kaos’un içinde kaybolup giden birkaç insandan esintiler. Bakalım nasıl bulacaksınız?” diye yazmış Peride Celal, Selim İleri için imzaladığı kitaba.
Bu arada kitabın kapağı çocukluğuma götürdü beni. Televizyon üstü dantel örtü!
“…insanlar ne kadar yürek yüreğe olsalar da bakışları ayrı görüyor çok şeyi.” ( s.39) diyor bir karakter. Ne kadar doğru…
Sevgimle ilettim değerli okurlar.