Edebiyat Estetiği | Afşar Timuçin

EDEBİYAT ESTETİĞİ |AFŞAR TİMUÇİN (d. 1939)

Okunma Zamanı: 14 – 28 Eylül 2020

Selâmlar Değerli Kitap Dostları,

Farklı zamanlarda Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan felsefe yazılarıyla farkettim Sayın Afşar Timuçin’i. Geç öğrenmiş olmak elbette benim eksiğim. Felsefe kitaplarına aşina oldum daha sonra. Fakat araştırmaya devam ettiğimde edebiyatın her alanında eserleri olduğunu gördüm. Edebiyat Estetiği kitabında yazdıklarının tam karşılığı demek yerinde olur sanırım.

Kendimle Konuşmalar” grubundaki kitaplarından biri olan Edebiyat Estetiği, hem edebiyatla profesyonel olarak uğraşanlar hem de biz okurlar için.

Sonuç bölümünü ayrı tutarsam altı ana bölümden oluşuyor kitap:

●Edebiyat bir sanat mıdır? Sanatsa nasıl bir sanattır?

●Edebiyat adamının toplumla ilişkisi

●Roman Estetiği

●Öykü Estetiği

●Şiir Estetiği

●Deneme Estetiği

Her bir bölüm dolu dolu, örneklerle ve gerekçelerle gayet anlaşılır idi. Keyifle okuduğum ve notlar aldığım bir okuma oldu.

Şunu da belirteyim ki Afşar Hoca’nın eleştirilerinden nasibini alan bir grup da mevcut, hiç acımamış dosdoğru demiş diyeceğini zira kendisi ahlâk ve dürüstlüğe epey vurgu yapıyor.

Genel anlatımdan sonra türlerin özelliklerine, nasıl olması gerektiğine, neyi kapsadıklarına ve bu türlerle uğraşan kişilerin ya da okurların hangi altyapıya sahip olmaları gerektiğine kadar uzanan bir felsefe – sanat – edebiyat- bilim yolculuğu yapıyorsunuz 144 sayfa boyunca.

Çizmediğim, fosforlamadığım satırlar azdır sanırım. O derece içine düştüm cidden.

Tek şikâyetim – haddim olmayarak – hocanın sürekli “edebiyat adamı” deyimini kullanmış olması. “Edebiyatta kadının da adı var hocam” diyesim geldi. Başkaca bir itirazım yok okur olarak, zaten itiraz edecek bilgi birikimim de yok.

Şiir estetiği bölümü ise benim için özel bir bölümdü zira yazdıklarımın şiir olmadığını ama bir şiir taslağı olduğunu öğrenmiş oldum.

Sevgili Okurlar, yukarıda da belirttiğim üzere doyurucu bir okuma idi benim açımdan çünkü bu tarz okumaları çok seviyorum. Afşar Timuçin okumalarım devam edecek; elbette tüm külliyatı değil. Daha önceden seçtiğim ve aldığım kitapları ile devam edeceğim. Sevgimle ve şevkimle ilettim. Sağlık, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun.

Alıntılar:

Kültür zenginliği dediğin nedir?

Kendini geliştirmek isteyen insan için çok değişik kültür kaynakları vardır. Bağnazlığa düşmeden kültür kaynaklarının peşine düşmek, hem çalışmalarımıza yardımcı olabilecek değişik bilgi alanlarına yönelmek hem de bütün bir dünyaya açılıp değişik kültürlerden bal toplamak önemlidir. Uygarlıklar birbirlerini yaratırlar ve uygarlıkların ruhu diyebileceğimiz kültürler birbirlerine karışarak güçlenirler. Safkan kültür ya da katışıksız kültür düşleri görenler ortalıkta boşa dolanıyorlar. Aklını birazcık kullanan insan dünyada saf değer yani başka değerlerle karışmamış değer diye bir şeyin olmadığını bilir. (…) İnsan yaşamında etkileşim bir zorunluluktur. Kozmopolitlik bir zenginliktir. Ulusların kökenine indiğimizde bu çokdeğerliliği apaçık görürüz. (…) Kültür zenginliği ya da kültür genişliği yalnız edebiyatta değil bütün sanatlarda ve aklı başında insan için yaşamın her alanında önemlidir.” s.34

“…edebiyatın dili bir tür ortak dildir ve herkesin anlaması için oluşturulur. (…) Bilimde dilin tadı diye bir şey yoktur, edebiyatın diliyse her zaman bir haz konusudur. Bu yüzden bilim dünyasını oluşturanlar edebiyat dünyasını oluşturanlara göre bir bakıma daha çabuk anlaşırlar. Bir şiiri çevirmek bir matematik metnini çevirmekten zordur.“( s.41 )

Yaşamı dönüştürmede güçlü fikirler yalnızca felsefeden gelmez, sanattan da gelir, özellikle edebiyat sanatından da gelir. Bu yönde edebiyat sanatı öbür sanatlardan sırf söze dayandığı yani dolaysız gibi olduğu için daha etkilidir. Bu yüzden yönetici kesim yontucudan çok edebiyatçıdan çekinir. (…) Gene de edebiyatı siyasete alet etmemek, onu bir siyaset yapma aracı olarak kullanmamak gerekir. Edebiyatın kendisi bir bakıma zorunlu siyasettir: kendinde toplumu dönüştürücü güçler taşır. Edebiyatın kendinde taşıdığı dönüştürücü güç düşünsel yetkinlikle ilgilidir: edebiyat sanatı yaşamımızı daha çok düşünsel ağırlığıyla etkiliyor. Özgürlük sorunu gibi yaşamsal sorunlar felsefede ve edebiyatta anlatımını buluyor.” s.48

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s