Görünmez Uli / Uli Unsichtbar / Astrid Frank ( d.1966)
Çeviri: #SemraPelek
Resimleyen: #ReginaKehn
Geçen ay yazarın “Enno ya da Asfalttaki Karahindiba” kitabını okumuştum. Bu kez karşımızda sayılara düşkün Ulrich var. Yürürken adımlarını sayıyor, odalar arasındaki mesafeyi sayıyor, neresi nereye göre sağ ya da sol vb. çıkarımlar içinde Uli.
Yaşadıkları yerden başka bir bölgeye taşınır aile. Ve uyum sağlayıp sağlayamayacağının endişesini yaşıyor Uli.
Taşındıkları binada ikiz kardeşlerle tanışıyor Uli ve çok seviniyor yalnız kalmayacağı için; yine sayarak “iki arkadaş bir de Uli eder üç.” diyerek hesap yapıyor hemen. Üstelik aynı okula gideceklerdir ve sınıfları da aynıdır. Yabancılık hissetmeyeceği için mutludur.
Lâkin bu çocuk romanının ana konularından ikisi ve mesajı okullarda ya da çevrede yaşanan “akran zorbalığı” ve “yok sayılmak”.
Fakat okul zamanı gelince sınıf arakdaşları konuşurken “kekeledi diye ” Uli ile alay edince ona destek olmuyor taşındıkları binada yaşayan ikiz kardeşler Niki ile Petra.
Bu yüzden Uli hayal kırıklığı ile içine kapanıyor ve diyor ki “Üç eksi iki eşittir birbaşına.” (s.53)
Bu yalnızlık, sınıfa yeni bir Uli gelene kadar sürüyor. Değişik bir Uli’dir bu, bakalım nasıl etkileyecektir hem Uli’yi hem sınıftaki diğer çocukları.
9 yaş ve üstü çocuklar için yazılmış bu kitabın sonu çok çabuk bitirilmiş gibi geldi bana. Ancak yine de sevimli bir kurgusu var.
Alıştıkları düzenin bozulmasından ve yeni bir düzene uyum sağlama endişesi yetişkinlerde de var elbette ama çocuklarda bu endişe daha fazla yaşanıyor.
Yazarın “Enno” kitabını önceleyerek bu kitabını da sevdim ve sevgimle iletiyorum.
Okunma Zamanı: 22 Eylül 2020
Alıntı:
“…komik cevaplar, ne yazık ki yerde birinin gelip onları bulmasını bekleyen bozuk paralar gibi, insanın karşısına çok sık çıkmıyordu.” ( s.43)
“Uli bugün okula gitmek için 1466 adım atmıştı. Halbuki okul, cuma günü olduğu yerdeydi. Cuma günü evden okula gitmek için 1412 adım atmıştı. Demek ki Uli’nin adımlarında bir sorun vardı. ” ( s.62)