Gürültü Çağında Sessizlik | Stillhet i støyens tid | Silence: In the Age of Noise | Erling Kagge ( d.1963 ) Çeviri: #NezihatBakarLangeland
Selâmlar Değerli Kitap Dostları,
İsmiyle ve yazarının ülkesiyle beni kendine çeken bir kitap oldu Gürültü Çağında Sessizlik. Zira Kuzey Avrupalı yazarlar ilginç ve daha felsefik yazıyorlar sanki. Bunu hisseden sadece ben değilim ki New York Times “bir felsefî maceracı ve belki de maceraperest bir filozof” tanımını yapmış yazar için.
Öncelikle okuduğum kitabı sevdiğimi belirteyim. Bu kitabı, herkese değil, bu tarz kitapları sevenlere önerebilirim. Ve fakat “keşke herkes okusa” diye de gönlümden geçirmekteyim. Yok, yok lütfen öyle burun kıvırmayın. Karşınızda cidden macera seven bir adam var. “3 Kutup Noktası” olarak tanımlanan Everest Dağı Zirvesi, Kuzey ve Güney Kutbunu geçen ilk kâşifmiş. Güney Kutbunu yalnız başına keşfe çıkan ilk insan olmak gibi bir ünvanı var. Nasıl bir deneyim! Yazdığına göre sabah eksi 50 derecede uyanmak! Üç çocuklu, böyle bir adam işte.
Bu üç çocuğunun fazlaca “nesnelere” ve “paylaşıma- internet” e bağımlı olmasından yola çıkarak “SESSİZLİK ” konusunda konuşmak istediği bir gün, çocukları pek şevkle karşılamayınca durumu, yazmaya karar vermiş.
Kendi deneyimlerinden yola çıkarak, yazarlara, felsefecilere, sanatçılara da – Heidegger, Wittgenstein, Kierkegaard, Blaise Pascal, Marina Abramovic, Stendhal – yer vererek 33 kısa bölümle bir kitap yazmış.
Bölümlerin en uzunu iki sayfa ve kimileri farklı kişilerin çektiği fotoğraflarla desteklenmiş. Ve tıpkı Atlıkarıncada Bir Tur Daha kitabında olduğu gibi, karşıma, evrensel adıyla, yine Rumî ( Mevlâna ) çıktı.
Sevgili Okurlar; bu kitabın yazarı da yolculuklar yapmış. Tiziano Terzani gibi derdine derman arayışı görünümünde değil belki, içerik de onunki kadar farklı konuları kapsamıyor ancak vardıkları sonuç aynı. Ne garip değil mi? Aslında garip sıfatını kullanmam yanlış olur; aklın yolu bir de denebilir. Ya da, “hakikat” orada bir yerde duruyor ve ona farklı yollardan ulaşmış bu iki farklı kültürden gelen, yaşları da farklı iki yazar.
“Sessizlik senin olduğun yerde. Ne profesörler, psikologlar, Pascal, Cage ne de benim gibi üç çocuk babası biri bütün bunları tamamıyla kelimelerle açıklayabilir. Kendi başına merak etmek iyi bir şeydir. Neyse ki sihirli bir formül yok bunun için. (…) biliyorum ki sessizliği her yerde bulmak mümkün. Bu, kendini geri çekmekle ilgili bir şey.” (s.108 ) cümlesine kesinlikle katılıyorum.
Farklı bir okuma yapmak isteyenlere içtenlikle öneriyorum.
Yolunuz hep güzelliklere ve iyiliğe çıksın, sessizlik rehberiniz olsun diliyorum.
Akıcı bir Türkçe ile dilimize çeviren Sayın Nezihat Bakar-Langeland’a teşekkür ederim
Sevgimle ve şevkimle ilettim Sevgili Kitap Dostları
Okunma Zamanı: 02 – 03 Temmuz 2020
Alıntı:
“Bir tür sessizliktir konuşacak olan. (…) Belki de sessizlik beraberinde merakı getirdiği içindir, ama sessizlik kendi içinde bir tür görkeme de sahiptir; evet bir deniz gibi veya sonsuz, karlarla kaplı bir plato gibi.” (s.18 )