6 Yıl Tam Pansiyon | Tolga Gümüşay ( d.1972 )
“Edebiyat hocam diplomamı verip, öperek tebrik ederken, ‘Sakın yazmayı bırakma,’ diye fısıldadı kulağıma.”
Selâmlar Sevgili Kitap Dostları!
Eveet , benim yazarıyla özdeş tuttuğum anlatıcı, Edebiyat hocasına verdiği sözü tutmuş görünüyor.
O malum diploma gününe gelene değin yaşananlar, 6 yıllık ( orta + lise) yatılı süreci, mezuniyet haftasının 5 gününe sığdıran bir genç romanı 6 YIL TAM PANSİYON.
Farklı kişiliklerde ve farklı ailelerden gelen lise son sınıf öğrencilerinin acı, tatlı, hüzünlü, kızgın, fırlama halleri çok sıcacık, capcanlı kaleme alınmış. Sınıf arkadaşı kızlar da var elbette hatta filizlenen bir ilk aşk da; biz ağırlıklı olarak yatılı erkek öğrencileri okuyoruz. Hababam Sınıfı tadındaydı!
Benden önce eşim el koyup okudu bu kitabı, yetmedi Kadıköy Anadolu Lisesi yatılı mezunu arkadaşını arayıp haber eyledi!
Velhâsıl sadece gençlerin değil öğretmenler dahil yetişkinlerin de okumasını hararetle öneriyorum.
Dedim ya fırlamalar diye, macerasız lise öğrencisi mi olur misali okulu kırdıkları günlerde İstanbul’u geziyoruz bu gençlerle. Kadıköy’ün arka sokaklarından tee Eminönü’ne oradan ver elini Kapalıçarşı, Sultanahmet vb.
Bir okul klasiğidir kar tatili; coşmayan öğrenci var mıdır, yoktur ya da azdır, burada da “Beyler, tatil yağıyor!” diye girmiş kurguya elbette!
Sevgili Kitap Dostları, Tolga Gümüşay ismine rahmetli Küçük İskender’in – sanırım Türkçe Sözlü Hafif Mavi – bir kitabında Gümüşay’ın Kareli Öyküler kitabından bahisle rastladım ve araştırıp hem bahsi geçen kitabı hem de yazdığı diğer kitaplarını buldum.
Sevgili Gümüşay’ın sadece çocuklar ve gençler için değil yetişkinler için yazdığı kitapları da öğrenmiş oldum. Hemen belirteyim, diğer kitaplarını da okumaya karar verdim!
Bu kitap özeline döneyim; gerekli bilgileri [ yaş grubu ve eğitsel amaç] fotoğraf olarak da görsele ekledim ama buraya da not düşeyim: Yaş grubu: 6-7-8. sınıflar ve Lise sınıfları… Hep söylediğim üzere yaşa takılmayıp yetişkinler de okusun derim; öğretmenler kesinlikle okusun efendim!
Sevgili Tolga Gümüşay, kaleminiz hep yazsın ya da klavyeniz hep tıkırdasın. Emeğinize içten teşekkürlerimi iletiyorum. Ve yayınevi Günışığı Kitaplığı da teşekkürü hak ediyor elbette!
Sevgimle ve şevkimle ilettim. Hayat güzel insanlar çıkarsın karşımıza 🙏📚🕊
Okunma Zamanı: 27 – 28 Nisan 2020 / Covid-19’lu günler yaşanırken….
Alıntılar:
📖”Şimdiyse akvaryumdan çıkıp, denize atlama zamanı gelmişti. Biz küçük Japon balıkları koca okyanusta ne yapardık? Yepyeni kurallar, tanımadığımız büyük balıklar, bir yığın olta ve tuzak, tanımlanması ve ulaşılması gereken hedefler, bizim gibi yuvasından istediği zaman çıkıp, çevreyi şöyle bir turlayarak geri dönen balıkçılar için fazla karmaşıktı. Ama her şeyin bir sonu vardı işte. İstesek de istemesek de, bizim akvaryumun suyunun boşaltılma zamanı gelmişti.” s.78
📖”Hani, kişilikler farklıydı? Hani, herkes aynı olaya aynı tepkiyi vermezdi? Hani, hiç kimsenin psikolojik yapısı birbirine benzemezdi? Şurada bulunan otuz kişiden her birinin farklı yapıda, farklı karakterde, farklı alışkanlıklarda olduğu şüphe götürmezdi. Ama işte en kabadayısından en korkağına, en vurdumduymazından en çalışkanına, en sıcakkanlısından en huysuzuna dek herkes aynı tepkiyi veriyor, artık utanıp sıkılmadan, hatta neredeyse gururlanarak ağlıyordu.” s.214
📖”- Ben yine de bugünleri unutmayıp, ileride gençlerin daha adil bir sistemde okuyabilmeleri için uğraş vereceğim.”
“- Biz önce kendi kıçımızı kurtaralım da, sen sonra YÖK başkanı olursun.”
( s.220)
Çiğdem İskent 