Kemik İnadı | Asuman Susam

Kemik İnadı | Asuman Susam

Selâmlar Değerli Kitap Dostları,

Ne zaman aldığımı hatırlayamadığım bir şiir kitabı Kemik İnadı, ayrıca şairi de ilk kez okuduğum bir şair. Belki 2016 Ruhi Su Şiir Ödülü vesile oldu aldım onu da bilmiyorum. Ve fakat bildiğim birşey varsa o da şu; okumakta gecikmiş olmama üzülmemin bir faydası olmayıp, her kitabın bir zamanı var cümlesinin tam yerini bulduğu bir okuma oldu Kemik İnadı.

Vakit, tam da bu vakittir sevgili okurlar – en azından benim için. Anlamlandırmak için hafızada bir birikim varsa mısralarla kucaklaşmak oldukça olası.

Olay avına çıkmadım, okurken yalnızca zihnimi rahat bıraktım ki kendi bulsun ne nedir.

Evet acılar var; her ne kadar ‘acıları bal eyledik’ deyişine âşina olsak da Asuman Hanım o acıları “sanat” eylemiş. Ben şu kısır edebiyat bilgimle böyle “hissettim”. Daha derin yorumu bu işin uzmanlarına bırakıyorum. İçten bir edebiyat lezzeti alarak okudum.

Acıların, ‘sömürülerek’ edebiyatta kullanılmasından hoşlanmayan bir okurum. “Gerçekler acıtır, gözlerini kapatmak ahlâksızlıktır” diyenleriniz olabilir, haklı da olabilirsiniz ancak ben acıların bilincinde olup ders almayı tercih edenlerdenim. Herkesin yolu farklı.

bu dikiş tutmaz yırtıklar / boşluğundan hayat doğuran varoluşlar, varlık oluşlar.” ( s.67 ) demiş Asuman Hanım. Varsak, yaşıyorsak , acı da sevinç de hep var olacak göçmeden evvel. Zira “ne yapsan kurtuluş yok / bu yaşamak utancından.” ( s.71 ) demiş bir başka mısrada şair.

Dileğim o dur ki; utanmadan yaşadığımız günler çoğalsın da “yaratılmışların en şereflisi ” sıfatına lâyık olabilmeye birkaç adım daha yaklaşabilelim. Sevgimle ve şevkimle ilettim.
Okunma Zamanı: 29 Şubat- 01 Mart 2020

Alıntı:

VII
sönmüş kireç kuyusuydu hafıza
deri, altına ne zerk edilse emiyordu
tedbirsiz yakalanmıştık, hatırlamaktı zehir
ilk kez şüphe duyuyordum kendime yakınlığımdan
ilk kez kökü zayıf ağaç gibi sendeliyordum
ilk kez oyunu ben kuruyordum
kireç kuyularını ilk kez. leke içindeydi gökyüzü
dünyaya açılmak, telaşa kapılmadan ağır ağır unutulmak…
bu açıklıkta göğsüm rüzgârda, bu iyiydi
yaşamak ölmek iyiydi, hafıza bilirdi. ( s.54)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s