Cebimdeki Taşlar | Kaouther Adimi

Cebimdeki Taşlar | Des pierres dans ma poche | Kaouther Adimi (d.1986 )

Selâmlar Sevgili Kitap Dostları 🙋🏻‍♀️

Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte,” cümlesi zihnime yapışan söz-müzik bir Sezen Aksu şarkısı var Sertab Erener’in söylediği; adı “Yalnızlık Senfonisi“. İşte Cebimdeki Taşlar‘ı böyle tanımlayabilirim kabaca.

Paris ↔️ Cezayir arası anlatı sıçramalarıyla ve araya Cezayir’de yaşayan annenin sürekli telefon tacizleriyle tetiklenen anılar ve güncele bağlanan (Paris yaşamı) iç monolog bir roman ya da anlatı mı demeli. Sıcacık. Zira içten, mizah soslu, kendinle dalga geçer gibi lâkin acıları kutsamadan çizilen toplumsal panaroma diyeyim.

Kızkardeşinin nişanı için doğduğu ülkeye gitmek zorunda olan, Paris’te çocuk dergileri yayımlayan bir yayınevinde çalışan, 29 yaşında, annesinin “bir tek sen kaldın!” diyerek evde kalmışlığı yüzüne vurulan kadın kahramanımız. Kimbilir belki yazarın kendisi.

Kadın olmanın zorluğu; “Akdeniz’in iki yakası ” derken Paris’teki kadının da özgür görünürken öyle olmadığının vurgusu.

Dedim ya yukarıda “Yalnızlık vurgusu” baskın ama tatlı bir anlayışla. Kimi yerlerde “o kadar Türkiye ki” dedim. Din de benzeyince ister istemez zihniyete sirayet ediyor galiba.

Kaygılarım, varlığımın kontrolünü ele geçiriyor.” (s.110) diyen anlatıcının bu duygusunu hissediyorsunuz. Yendi mi peki bu kaygıları? Yorum yok🙃 Ait olduğun yer mi, bağımsız ve başarılı olduğun yer mi? Kırk katır mı kırk satır mı durumu…

Peki, cepteki o taşlar n’ola ki? Elbette bir metafor ama açık bir metafor çünkü anlatıcı zaten ne olduğunu söylüyor. Lâkin kitabın başında Virginia Woolf’ un Mrs Dalloway’inden bir alıntı paylaşmış yazar; belki bir selâmdır kim bilir😉


Bu, güvenle birleşecek başka bir çizgi bulmayı başaramayan orta çizginin hikâyesi.” ( s.63) demişse yazar, bana susmak, merak edenlere okumak düşer diyorum.

Zenginliklerimiz kitabını çok severek okumuştum ki kitapta onu “Camus’nün Cezayir’i” ifadesini kullanarak hatırlatmış yazar.
Bu kitap, sıkıcı olabilecekken gayet hoş bir manevrayla akıcı ve okuru merak duygusuna demirleyip, tebessüm ettiren, okunası bir kurgu olmuş.

Farklı bir nefes almak isterseniz, kaçırmayın diyorum. Sevgimle ve evhamlı tüm annelere saygımla ilettim.

Okunma Zamanı: 25 – 26 Şubat 2020
🎈🎈🎈


Alıntılar:
🎉”İnsan yetişkin yaşında, yabancı bir şehirde gerçek arkadaşlar edinmez. Taşlar hariç.” (s.18)

🎉”Güçlü ve bağımsız bir kadınım. Salt, bir erkeğe aidiyetimle tanımlanamam. Dünyanın en güzel şehrinde yaşıyorum. Kendimi ikna etmeye çalışıyorum, ama işe yaramıyor.” (s.81)

🎉”Ve sevmek için iki kişi olmak gerek, yoksa adı aşk değil ziyan olur.” (s.95 )

Yorum bırakın