KIŞ GÜNLÜĞÜ | WINTER JOURNAL | PAUL AUSTER (d. 1947 )
Selâmlar değerli kitap dostları🙋🏻♀️
“Yazmak gövdede başlar, gövdenin müziğidir ve sözcüklerin anlamı varsa, bazen anlamlı olabilirlerse, sözün müziği anlamların başladığı yerdir.” (s.192) demiş Auster.

Aslında ona bunları söyleten, hayatının bir döneminde – sanırım 31 yaş – ciddi sıkıntılar içindeyken – hem özel hayat hem iş açısından – izlediği bir gösteriden çok etkilenmesi.
Her yazar annesinin karnından elinde kalem ve sonsuz yaratım enerjisiyle doğmuyor; Paul Auster de öyle. Ancak etkilendiği kimseler var. Çok detaya girmeyeyim ama şunu söyleyeyim bari; edebiyat yüksek lisans tezinin danışmanı Edward Said!
Başa dönüyorum ; Kış Günlüğü, okuduğum ilk Paul Auster kitabım oldu, bence çok da iyi oldu yazarı tanımak açısından. Çalkantılı anne-baba ilişkisini, kendi yolunu bulma çabasını, kendi özel hayatı dahil ikâmet ettiği 21 farklı ev adresi sıralamasıyla anlatılıyor. En son yaşadığı evden sonrasında ay ve yıl belirtilmiş.

Kendi anıları ve hayatı olmasına rağmen “ben” dilini kullanmadığı dikkatimi çekti. “Sen” dilini kullanarak, sanki başka biri ona onu anlatır gibi yazmış. Örneğin, “…önce sayısız sayfa doldurdun, sonra onları ayıklayıp sekiz sayfada topladın;…” gibi.
Bunun dışında yazarın ilk ( Lydia Davis ) ve ikinci ( Siri Hustvedt ) eşlerinin de yazar olduğunu bu kitaptan öğrendim. İlk eşin adı geçmiyor diye hatırlıyorum. Bir okur arkadaşım iletti ismini.
Daha önce almış olduğum kitaplarına, bu kitaptan sebep 2 kitabı daha eklendi. Sadece New York Üçlemesi ni İngilizce almışım. Aslında Paul Auster hazırlığı yapmışım farkında olmadan galiba.
Rahat okunan bir kitaptı. Severek okudum. Kimi yerlerde, anlattığı anılarla ilgili, öyküye dönüştürüp yazdığını belirterek Kırmızı Defter kitabına atıfta bulundu şu numaralı öykü diye😊

Ara ara diğer kitaplarını da okumaya karar verdim. Benim gibi daha önce bu yazarı okumamış olanlara öneririm. Sevgimle ilettim…
Alıntılar:
📚”…yaşamın baştan sona rastlantılarla, olasılıklarla dolu olduğunu fark ediyorsun.” (s.13 )
📚”Ne zaman bir yol ayrımına gelsen bünyen iflâs eder; çünkü bünyen her zaman aklının bilemediğini bilmiştir;…” ( s.64 )
📚“Yazmak, dansın daha az gelişmiş biçimidir.” ( s.192 )
