Ayın Demiri Altında | Unter dem Eisen des Mondes | Under the Iron of the Moon | Thomas Bernhard ( 1931 – 1989 )
Selâmlar Değerli Kitap Dostları 🙋🏻♀️
Okuduğum ilk Thomas Bernhard kitabı ile karşınızdayım efendim.
Kendisinin yazım kariyeri romanlarından önce şiirle başlamış. Lâkin romanları da, eleştirmenler tarafından 20.yüzyılın başyapıtları arasında sayılıyormuş. Kafka ve Beckett ile kıyaslandığını da belirteyim.
Kendisini daha önce duydum, inceledim ve birkaç kitabını da almıştım. Fakat öncelikle şiir kitabının tadına bakayım dedim.
Tam iki kez okudum bu kitabı; “Çevirmenin Notu”ndan önce bir kez, notu okuduktan sonra da bir kez. Çünkü kimi yerleri anlamlandırmakta çok zorlandım. Daha ‘anlaşılır’ 🙈yerleri elbette hoştu ancak referans verdiği imgesel konuları kavramak zor oldu doğrusu.
Genel atmosferin karamsar olduğunu sanırım ilk kez okuyan her okur kavrayabilir. Doğaya, ölüme olan göndermeler de barizdi. Bu konularda şairin / yazarın kişisel yaşamındaki olayların ve geçmeyen hastalığının da etkisi olduğu zaten belirtiliyor.
Benim için sürpriz olan bilgi ve referans ise, bu kitabın adını ve ana temasını – Ayın Demiri Altında- daha önce okuduğum Georg Büchner’in Woyzeck adlı oyunun bir bölümünün operada sahnelenmesi ve Thomas Bernhard’ın bu sahneden etkilenmesinden dolayı alması.
[ Büchner’in Danton’un Ölümü ve devamı olan Woyzeck oyunlarını okumanızı öneririm cidden ❤]
Çok zorlamış olsa da okuduğuma pişman olmayıp, bilgilendiğim bir şiir kitabı oldu Ayın Demiri Altında.
Şiir çevirmek cidden zordur, bu yüzden kitabın çevirmeni Arif Çağlar’ı tebrik ediyorum. 10 sayfadan oluşan, hem yazar hakkında hem de şiirlerdeki referanslarla ilgili not bölümü için ise ayrıca teşekkür ediyorum. Çok makbule geçti doğrusu.
Sevgili Kitap Dostları, bu kitabı şiir okumayı seven ve Thomas Bernhard’ı merak eden okurlara önerebilirim ancak.
Sevgimle ilettim; huzur ve esenlik okumalarınıza eşlik etsin her daim 🙏📚🌸
Okunma Zamanı: 24 – 30 Ekim 2019
Alıntılar:
📚”Yıl bin yıl önceki gibi bir yıl,
testi taşıyıp davarın sırtına vuruyor
ekin biçip kıştan habersiz
şıra içiyor ve bilmiyoruz ki
pek yakında unutulmuş olacağız
mısralar da çözülecek ev önünde kar misali.” sf.7
📚”Bütün bir kış boyu sadık kaldığım sen,
yazın ateşi içinden duydum
seslenişini – et sahte bakış,
gönlünün bir kenarında yok et beni.”
sf.18
📚”Ah bu bahar
yıkkın ve yenik.
Ah bu yaz, ölü,
ak yastıklarda.
Karanlık güzü
yendim senin içinde
ve bir kapı açtım
kış mevsimine.” sf.42