GENÇ KIZ KALBİ | MEHMET RAUF ( 1875 – 1931 )
Merhaba Değerli Kitap Dostları 🙋🏻♀️
İş Bankası Kültür Yayınları’nın Türk Edebiyatı Klasikleri ilk kitabından itibaren takibimde. Dolayısıyla sırasıyla okuyamasam da okumaya özen göstermeye çabalıyorum. Zira böyle bir diziyi özlemle bekliyordum.
GENÇ KIZ KALBİ bu seriden okuduğum 3. kitaptır. Kendisi ise serinin 23. kitabıdır.
Çoğumuzun aklına lise yıllarından yer etmiş bir bilgidir sanırım Türk Edebiyatında ilk psikolojik romanın Mehmet Rauf’un EYLÜL‘ü olduğu. Bilgi olarak aklımda ama konusu çoktan uçup gitmiş aklımdan. Bu nedenle GENÇ KIZ KALBİ’ni çıkar çıkmaz aldım, Eylül sonunda okumaya başladım ama araya başka kitap sokunca bitirmek bu aya nasip oldu.
Günümüz Türkçesi ile oldukça akıcı hale gelmiş. Başladığınızda hakikaten elinizden bırakmadan bitirebileceğiniz bir anlatımı ve konusu var.
Mehmet Rauf’un bir gözlem ustası olduğu belirtilmiş arka kapak metninde. Okurken neden öyle dendiğini zaten hemen kavrıyorsunuz. Çünkü her bir detay – maddi ya da ruhsal – öyle güzel verilmiş ki kitabı okumuyor adeta tiyatro izliyorsunuz.
Şahsen, genç kızımız Pervin’in özelinde diğer kişilerin karakter ve iç dünyalarındaki yansımaların aktarılışı kadar kadının ve erkeğin toplumdaki konum farkının yansıtılış ve kişilerin ağzından eleştiriliş şeklini de çok beğendim. Diyorum ki bazı şeyler değişmiyor bizim gibi toplumlarda.
Şimdiii, İzmir’li 19 yaşındaki genç kızımız Pervin, duyduğu İstanbul anlatımlarından sebep İstanbul’a gelme hayali kurar. Bu hayal, orada yaşayan, babasından tamamen farklı kişiliğe sahip amcasının evine misafir olarak gitmesiyle gerçek olur. Olur ama Pervin için İstanbul, şehir olarak tam bir hayal kırıklığı olur. İşin içine eş, koca, aşk muhabbetleri girdiğinde ise gönlü aşk evliliğinden ve ruhu ruhuna uygun bir beyefendiden yanadır elbette. Neymiş o öyle görücü usulü falan. Madem ailesi onu modern bir hanım olarak yetiştirdi, evliliği de aşk evliliği olmalıdır. Öyle oldu mu acaba? Bilmiyorum artık onu yazmayayım işin heyecanını okuyacak olanlara bırakayım.
İlgi duyan herkese öneririm. Sevgimle ilettim. Sağlıklı, huzurlu ve esenlikli günler diliyorum.🙏
Okunma Zamanı: 24 Eylül – 08 Ekim 2019
🌿
Alıntılar:
🌿”Genç kızlık… Hayatın baharı demektir, bir bahar ki en renkli, en şuh, en güzel çiçekkerle bezenmiş, en baş döndürücü, en nazlı, en gönül açan rayihalarla kokar; bir bahar ki orada tabiatın yalnız okşayan nefesi, yalnız aşkın renkleri dolaşır; bir bahar, bir bahar ki onda en saf ve altın ümitler, en temiz ve gümüş emeller kanat çırpar; bütün şiir, bütün güzellik, yalnız şiir ve güzellik… Yalnız neşe ve gülümseme, yalnız renk ve nur… Fakat sonra, o zamana kadar bir bulut görmemiş olan bu bahar seması azgın ve zalim bir hücumla karanlıklar içinde kalır. Ondan sonra hiç eksilmeyen bir yağmur, merhametsiz, insafsız, o senelerce kıymet verilerek büyütülmüş, özen gösterilmiş, o nazlı, ipek kelebeklere karşı inatçı, kahreden bir düşüşle devam eder… Bir ateş yağmuru ki ölünceye kadar kesintisiz devam eder…” ( s 46-47)
🌿”Bugünkü yaşayışımız bir insan yaşayışı mıdır? Buna gerçek anlamda bir hayat demek doğru mudur? Böyle zevk adına, yalnız hayvaniyete ilgi duyanlarla yetinmek için bir insan ne kadar ilkel olmalıdır? Yalnız ye, iç, uyu… Ne bir sanat endişesi, ne yepyeni bir heyecan…” (s.54)