Tercüman’ül Eşvak | Arzuların Tercümanı | The Translator of Desire | Muhyiddin İbn’ül Arabî ( 1165 – 1240 )
Selâmlar Değerli Kitap Dostları!
12.yüzyılın sonları ile 13.yüzyılın ortalarına kadar bir yaşam sürmüş olan Arabî, bir hayli de gezmiş. Kitabın 8.sayfasında hangi yıllar arasında, kaç yaşında nerelerde olduğuna dair bir çizelge verilmiş önsözde. En ünlü eseri 18 ciltte toplandığını gördüğüm Fütûhat’ül Mekkiye.
Benim bu isimle yolumun kesişme sebebi ise Dante ve İslâm kitabıdır. Daha önce de birkaç kere bahsettiğim için o konuya girmeyeceğim.
Okuduğum bu gazel formundaki “Arzuların Tercümanı” olarak çevrilen başlık altındaki şiir, görünürde hocasının “kültürlü, bilge ve güzel kızı Nizam için” yazılmış “tasavvufî aşk şiirleri“. Ancak tıpkı İlahi Komedya’da olduğu gibi burada da aslında anlatılmak istenen dünyevi aşkın ilahi aşka evrilmesi.
Önsöz göre “şiirlerde zikredilen her şey simgesel.”
Arabî seyahat halinde olduğu için pek çok yer ismi görüyorsunuz. Zaten bu şiirleri “1202 – 1214 yılları arasında Mekke’de yazmaya başlayıp Mekke’de bitirmiş.”
Türkçeleştirilmesinde ise vurgu yerlerini sesli okuma yaparak değiştirdim ki anlamı bulayım. Kimi kelimelerde ise dipnot verilmesi çok yerinde olurdu ancak böyle bir güzellik yapmamış yayınevi.
Netice itibariyle ne diyorsun bize derseniz, şunu derim: Okuyabilirsiniz elbette. Gazellerin keyfini çıkarın, hem de diğer eserlerini okumayı düşünmüyorsanız bir fikriniz olur. Bu önerim, elbette bu tarz okuma yapmayı ya da Arabî’yi tanımak isteyenler içindir.
Şahsen Tercüman’ül Eşvak’ı okumayı sevdim. Ayrıca benim bu yazarla bağlantılı okumalarım ara ara devam edecek. O yüzden ille de okuyun diye bir öneri vermem yerinde de olmaz doğru da olmaz. Anladınız siz beni eminim 😊
Sevgimle ilettim. Sağlıkla, sevgiyle ve her daim kitapla kalınız efendim🙏📚💙
Okunma Zamanı: 01- 03 Mayıs 2019
Alıntılar:
⚘”Aşk ateşi içinde nefes almadan yanan / Göz yaşları içinde nefessiz yanıp duran! ”
sf.20
⚘”Öyle bir ceylandır ki o göğsümde, kalbim otlağı! / Ateşi orada gören bahçemize hayret eder!” sf.24
⚘”Zor, aşk derdinde ayrılık, ölümden de beter…/ Kavuşunca sevgiliye, kalmaz aşk derdi biter.” sf.27
⚘”Gül yüzünün hicabında şafağın kızıl rengi var,/ Güneş gurubunun rengi güzel değil yüzün kadar!” sf.29
⚘”Güneş taptaze nefesle, gecenin içinden doğar.” sf.80
⚘”O inciyi bulmak için, gönül derine dalmalı! / Derin denizlere dalmak kısmet değil her insana…” sf.83
⚘”Mülk edindi o beni, ben onu sahiplendim, / Kalbin kalbe varması olur ise böyledir!..” sf.88