Zenginliklerimiz | Nos Richesses | Our Wealth | Kaouther Adimi (d.1986 )
Merhaba Sevgili Kitap Dostları,
Mahallemizdeki Tudem Yayınları’na başka bir kitaplarını almak üzere girmiştim. Alacağımı aldıktan sonra görevli genç, “Size bir kitap önerebilir miyim?” diye sorunca itiraz etmedim; kendisinin de okuduğu bu kitabı gösterdi ve okuduğu kadarıyla da bilgi verdi. Teşekkür ettim ve kitabı aldım. Sonuç: Ba-yıl-dıım! Sanırım kitapçıya uğrayıp bir teşekkür etmem gerekiyor.
Bu kitap çoğunlukla Cezayir’in toplumsal atmosferinde geçmekte. Kurgu iki kanalla akıyor; 2017 yılı günceli anlatı olarak, 1930 – 1961 arası tarihler ise Edmond Charlot’nun güncesi şeklinde yazılmış. Okurken zorlanacağınız bir kurgusu yok ama etkisinde kalacağınız çok şey var. Yüreğim farklı ısındı konusunda kitaplar ve yazarlar olunca. Fakat Edmond Charlot’un o küçücük yayınevi / kitapçıyı hangi toplumsal şartlarda açtığını, o kitapçının bugün kitaplarını okuduğumuz hangi yazarların ilk durağı olduğunu ve halkın hem Cezayir’de hem de Paris’te nelere maruz kaldıklarını okuyunca da gözlerim doldu, hani derler ya “burnumun direği sızladı” işte öyle birşey. Ve kitabın sonunda, Cezayir doğumlu yazar Jules Roy’dan yapılan alıntı ise ayrıca etkileyici idi.
Çalkantılı dönemler ‘nedense’ hep aydınları ezip geçmiş. Çok tanıdık değil mi? “Nedense” dedim ama nedeni bal gibi belli. “Vraies Richesses” adlı kitapçının / yayınevinin sahibi Edmond Charlot:
” ‘Savaş zamanında yayıncılığın altından kalkmak’, işte asıl bu konuda bir kitap yazmalı!” (sf.81) diyor. Galiba bu kitap, O kitap 😊
Haa, bu arada Edmond Charlot’nun bu kitabevinin sahibi olduğunu söyledim ya, siz onu öyle kerli ferli koca bir adam sanmayın olur mu! Bir de kitabın ya da kitabevinin adının nereden geldiğini de söylemeyeyim. Okuyacak olanlar öğrenir zaten. Ben elçiyim sonuçta.
Ayrıca, kitabın kahramanı Edmond Charlot, ödül meraklısı okurlara sitem ediyor ama ben yine de bu kitabın 2017 ve 2018 yıllarında 3 farklı ödül almış olduğunu da ek bilgi olarak vereyim size.
Özetle; Albert Camus, Andre Gide ve Antoine de Saint-Exupery gibi pek çok şairin ve yazarın ilklerine şahit olan bu kitabevinin yaşam döngüsüyle birlikte Cezayir’deki döngüyü de takip ederek, kâh heyecanla kâh “oooff oofff” diyerek okudum. İyi ki de okudum. Delidolu Yayınları’na ve çevirmeni Damla Kellecioğlu’na teşekkür ediyorum. Bu kitabı da hediye edebileceğim kitaplar arasına koydum💓
İnsan sevdiği ve inandığı bir işi tutkuyla yapınca, zorluklarla mücadele etme gücü daha da artıyor galiba Sevgili Okurlar.
İçtenlikle önerir, geciktirmeden okuyun derim. Sevgimle ve şevkimle ilettim. 🙏Sağlık, huzur, esenlik ve kitaplar hep sizinle olsun!
Okunma Zamanı: 13 – 17 Mart 2019
Alıntılar:
✍📚”17 Aralık 1938 – Bugün müşteriler hâlâ sadece en son ödül alan kitaplarla ilgileniyor. Yeni yazarlar keşfetmelerini ve Camus’nün Tersi ve Yüzü’nü almalarını sağlamaya çalıştım, ama hiç umurlarında olmadı. Ben edebiyat diyorum, onlar başarılı yazar diye cevap veriyor!” sf.67
✍📚”17 Şubat 1944 – Askeri yargı önüne çıkmamı talep ediyorlar. De Gaullecü ve komünizm sempatizanı olmakla suçlandıktan sonra şimdi de faşist oldum. Yayıncılardan hiçbir sıfat esirgenmiyor.” sf.94
✍📚”Kitaba dokunulur, kitap koklanır. Sayfaları kıvırmaktan, kitabı yarısında bırakmaktan, kitaba geri dönmekten, kitabı yastığın altında saklamaktan çekinmemek gerek.” sf.106
✍📚”Gün gelecek, taşlar bile bu ülkenin insanlarına yapılan adaletsizliğe gözyaşı dökecek…” Jean Sénac