POETİKA | ARİSTOTELES

POETIKA | PERI POIETIKES | ON POETRY | ARISTOTELES (M.Ö.384 – M.Ö. 322 )

Merhaba Değerli Kitap Dostları,

Düşün dünyasının bu derece önemli bir filozofu ve şiirin ve tiyatronun ise “kutsal kitabı” addedilen POETIKA için söz söylemek hadsizliğine girişmeyip sadece kişisel okuma deneyimimi paylaşmak isterim.

Öncelikle bu metnin alt başlığına her ne kadar “şiir sanatı üstüne” yazılmış ise de tragedya, komedya gibi tiyatro ağırlıklı metinler de içeriyor Poetika. Zira Homeros’un İlyada ve Osysseia eserleri dahil Sophokles ve Euripides’in tiyatro eserleri ve daha başkaca pek çok örnek üzerinden drama sanatının öğeleri ve teknik özelliklerini detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz. Hal böyle olunca, tiyatro oyunu ve kurgu metin yazarlarının, şairlerin bu kitaptan döne döne faydalanacağı bir kaynak diyebiliyorum. Hiç olmazsa; Aristoteles’in “Anlatımda aranan nitelik, sıradanlığa düşmeden açık olmaktır.” (sf.68) sözü kulaklara küpe olur belki.

Peki benim gibi sıradan okurlara ne verebilir Poetika?

🦉Bu kitapta adı geçen destanlar ya da tiyatro oyunları arasında okuduklarınız varsa, daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

🦉Bilmediğiniz başka eserleri öğrenebilirsiniz. Örneğin ben, “Küçük İlyada” isimli bir destan olduğunu bilmiyordum.

🦉Aristoteles’in “taklit – mimesis” anlayışının neye dayandığını öğrenebilirsiniz, Platon’un anlayışından çok farklı zira. Detay vermiyorum ki okuyacaklar için, keşfetmenin hazzı kaybolmasın.

Her okur bu maddeleri çoğaltabilir, bunlar hemen aklıma geliverenler.

Kitabın rahmetli çevirmeni Sayın Samih Rifat, oldukça detaylı ve bilgilendirici yaklaşık 9 sayfalık bir Önsöz yazmış. Dahası – ilgili sayfanın hemen altında olmasını tercih edeceğim – bilgi dağarcığınıza katkı yapacak denli kapsayıcı dipnotlar hazırlamış. Dolayısıyla kitabı ince görüp hemen bitiririm diye düşünmeyin sakın. Gerçi bendeniz not alarak, kimi kitapların baskısı var mı diye araştırarak ya da kendi kütüphanemizde var mı diye kontrol ederek ve dipnotlardaki bilgilere gömülerek okuduğum için 4 günümü aldı. Diyeceğim şu ki size kalmış nasıl okuyacağınız. Kimi yerlerde tıkansam da okuduğum için mutluyum. Çevirmeni Samih Rifat ne demiş bakın:

Sahi, XXI. yüzyılın feleğin çemberinden geçmiş okuryazarına ne verebilir bu iki bin küsur yıllık metin! Bugün, yazı üstüne yazılmış onca yazıdan, onca kitaptan sonra hâlâ Poetika’nın eksik ve biraz dağınık metninden öğreneceğimiz bir şeyler var mıdır? Ben olduğunu düşünüyorum.

Haddim olmayarak ben de, Poetika’yı okuyanların kendi meşrebine göre bir şeyler öğreneceğini ya da bildiğini sandıklarına başka bir açıdan bakabileceğini düşünüyorum. Not aldığım sayfalar kitabın arasına kondu bile. Kimi bilgileri ise yeniden yazıp elimin altında tutmayı düşünüyorum çünkü kimi deneme kitaplarında Aristoteles’e epey referans verildiğini şahit oldum.

Elimdeki kitap 2015 yılı, 12.baskı… 2019 yılındayız, “kaçıncı baskıyı yaptı acaba” diye gereksiz bir merak içindeyim 😊

Bu arada bu kitap Mart ayı okumalarımın içinde değildi. Kurmacanın Kıyıları adlı kitapta adı sıkça geçtiği için okumam gerektiğini düşünerek hemen başladım. Pişman değilim😄 Deneme okumayı sevenlere içtenlikle öneriyorum.

Sevgimle ilettim. Yolunuz / yolumuz hep kitaplara çıksın.

Okunma Zamanı: 03 – 06 Mart 2019

Alıntı:

Tarihçi ile ozan arasındaki fark, birinin dizelerle, ötekinin düzyazıyla yazması değildir; aralarındaki fark, birinin gerçekten olmuş, ötekininse olabilecek şeyleri anlatmasıdır. Bu yüzden şiir,felsefeye tarihten daha yakındır ve daha değerlidir; çünkü şiir daha çok genelden; tarihse özelden söz eder.

sf.37 / Poetika – Bölüm: IX

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s