AĞAÇ DİKEN ADAM | JEAN GIONO

Ağaç Diken Adam | Jean Giono ( 1895 – 1970 )

Merhaba 🙋🏻‍♀️🌳

Bu aralar okuma konusunda bir isteksizlik halinden muzdaribim. Bu sıkıntıyı böyle kitaplarla tedavi etmeye çalışıyorum🙈Yani tedavi yine kitapla😊📚

Ağaç Diken Adam da kitapçı raflarına bakınırken, elime alıp okuduğum ve alıp eve getirdiğim kitaplardan biri😊Bugün dışarıdayken okuyup bitirdim bu öykü kitabını. Hasan Ali Toptaş’ın Ben Bir Gürgen Dalıyım resimli kitabının farklı bir versiyonu. Burada bir anlatıcı var, ağaçlar konuşmuyor. Bir “umut etme ya da umudunu kaybetmeme ve kararlılık” hikâyesi; ya da arka kapak deyişiyle

yüzlerce hektarlık çorak bir alanı tek başına yeniden ağaçlandırmaya adayan ve bunu başaran olağanüstü bir karakterin hikâyesi” diyebiliriz.

Adam – Elzéard Bouffier – gerçekten tek başına koyunlarını saymazsak. Tekmili birden 58 sayfa. Kitabı özetlersem sihri kaçar, o yüzden okuyun isterim. Hatta çocuklarınızla beraber okuyun, masal gibi📚 Bendeniz çok sevdim💓🌳

Bu arada kitabın arka kapağında üç tane soru var: “Jean Giono’nun bu muhteşem öyküsü gerçek mi? Elzéard Bouffier gerçekten yaşadı mı? Fark eder mi?

Ben de son soruyu tekrar edip cevap vereyim; Fark eder mi Sevgili kitap dostları? Kesinlikle etmez, etmemeli. Bizim ülkemiz, Elzéard Bouffier gibi kimseye aldırmadan, Ankara gibi çorak bir bölgede Orman Çiftliği kurmuş bir lidere sahip. Ayrıca bu konuda yıllardır farkındalık yaratmaya çalışan TEMA’nın saygıdeğer kurucusu Hayrettin Karaca da unutulmamalı elbette. Gerçi son yıllarda ne kadar ağaç kesildiğinin de ayırdındayız değil mi? Sonradan yapılan kampanya ile evlerimize bir mektup eşliğinde yollanan Karaçam tohumları var. Üstünde “son 16 yılda 4 milyar fidanı toprakla buluşurduk” yazıyor minik paketin üstünde. Bu kitabı okuyunca ve o minik paketin üstündeki rakamları da düşününce ister istemez aklınıza iki soru geliyor:

1- Bir ağacın yetişme süreci

2- Toprakla buluşan her bir tohumun fidana dönüşebilme oranı…

Cevabı kitaptan gelsin mi?
Üç yıldır yalnız başına ağaç tohumu ekiyordu. Yüz bin ağaç dikmişti. Yüz bin ağacın yirmi bini filizlenmişti. Bu yirmi bin fidanın yarısının kemirgenler ya da bilinmeyen sebepler yüzünden, takdiri ilahi sonucu yok olacağını hesaplamıştı. Geriye, daha önce üzerinde hiçbir şey olmayan bu topraklarda serpilecek on bin meşe ağacı kalıyordu.

Akıbet böyle…

👌Okumak isteyenlere içtenlikle öneriyor ve sizi, kitabın beni etkileyen ilk satırlarıyla başbaşa bırakıyorum🌳 Daha yeşil bir dünyada huzur içinde yaşayabilmek umuduyla, sağlıkla, sevgiyle ve kitapla kalınız efendim🙋🏻‍♀️🌳🌲🍀🌿☘🌳

🌳Bir insanın kişiliğinin gerçekten olağanüstü yönlerini anlayabilmek için, eylemlerini uzun yıllar boyunca izleyebilme şansına sahip olmak gerekir. Kişinin eylemleri bencillikten tamamıyla arınmışsa, onu eyleme yönlendiren itki eşsiz bir yücegönüllülük örneğiyse, hiçbir ödül beklemediği kesinse ve dahası yeryüzünde silinmeyecek izler bırakmışsa, işte o vakit gerçekten de, hataya yer bırakmayacak bir kesinlikle, unutulmaz bir insandan bahsediyoruz demektir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s