TAŞ HÜCRE | TÜRKER ARMANER
Cümleten Merhaba!
Doğrudan mevzuya gireyim; ben bu öykü kitabının genelinde sınıfta kaldım🙈
Zihin devrelerim alev🔥🔥🔥almış halde!
Yazarının felsefeci olmasından kaynaklı bir örtülülük mü var öykülerde çözemedim doğrusu⚠️Kısa sürede okunmayıp, en doğru okumanın her güne bir öykü okuyup, düşünüp taşınma eylemine girişilmesi ve biraz da Varlık, Hiçlik, Nesnel kimlikler vb. üzerine okuma yapmak gerekiyor galiba 🤔
Neyse ben sizi bolca alıntıya gark etmeden önce, Nazan Barbarosoğlu’nun yazarla yaptığı röportajı Metis Kitap’ın internet sayfasından okumanızı öneriyorum. Ben okudum ama yine de sınıfta kaldım. Özür diliyorum🙊
Bu kitabı okumuş olan varsa ve yorum bölümüne birkaç satır yazarsa cidden memnun olurum.
Metis Kitap’ın sayfasındaki röportajın başlığı şöyle ➡️ “Ben dünyanın öykü geleneği içinde gördüğüm biçimini tasarlamaya çalışıyorum”
Nalan Barbarosoğlu, Varlık, Sayı 1127, Ekim 2001
Kafamın karışıklığı ➿ ile de olsa sevgimle💜 ilettim efendim 😄🌼📚
Huzurla ve kitapla kalınız….
➿”Umut, bir değişimi varsayar. Olandan olmayana, hiçlikten varlığa bir değişimi. Umudun bağlandığı ne olursa olsun, değişimin beklendiği kürenin – bazen tümüyle- dışındadır.” sf. 8
➿”İnsanın kendi ortamından her kaçışı, bilmediği, tanımadığı bir ortamın tehlikelerini yakınlaştırır aslında. Kaçanın, uzaklaşmak isteyenin, yeniliği taşıyacak kadar güçlü olması, aksi takdirde buna hiç kalkışmaması gerekir. ” sf.9
➿”Herkes kendi zamanının celladıdır.” sf.13
➿”Olmayan, olamayacak bir çaba başarısızlıkla sona erdiğinde bu çaba için ne kadar vakit harcandığının önemi yoktur. Yaralanılmıştır. Alınan yara, kırık bir çocukluk gibi hayat boyu kişinin üzerine yapışacaktır.” sf.30
➿”Sevgi de acıya benzer bir bakıma, bir yere gitmez. İkisinin de üzerini çeşitli kumaşlarla kaplar, sustururuz. Onlar kapattığımız hücreden konuşmayı sürdürürler. Sesleri başka sesler olarak hayat boyu çınlar kafamızda.” sf.50
➿”Son” denilen katman buydu belki de; hiçliğimde üşümek. Boş, zamandışı bir mekânda doğum ile ölüm arasında olduğumu da düşünemiyordum. Doğmamış olmakla ölüp yokluğa karışmak buzdan çölün içinde bir ve aynıydı.” sf.60
➿”Varoluşunu bir başka varlıktan bağımsız olarak hissettiğin her durum dolaysızdır.” sf.64
➿”Her yüzleşme bir sessizliği doğurur.” sf.68
➿”Kaçış sığınağın içinde de sürüyorsa, size kalmış tek gerçek mekân dibi görünmeyen kör bir kuyudur.” sf.73
➿”Denetlenemeyen korku insanı daha da güçsüz kılar.” sf.74
➿”Hiçliğin varolması, varlığın varolması kadar gerçekti.” sf.84
➿”Çocuklar yetişkinlerin bilinçdışıdır.” sf.85
➿”Her şey yazılabilir, yazılan her şey dünyanın dışına çıkar. Her yazar da bir büyücüdür.” sf.87
➿”Varlığın kendisi hep aynı kalır. Hiçliği tanımıyorum.” sf.95