Kalan | Leylâ Erbil 

KALAN | LEYLÂ ERBİL 

Selâmlar herkese!

Ben KALAN’a ba-yıl-dım👌💕 

Bu okuduğum 3. Leylâ Erbil kitabı. Taa Ekim/2011 yılında alınmıştı ve bekliyordu. Okuma Atölyem olmasa daha ne kadar beklerdi bilmiyorum, zira sayfaları sararmaya başlamış bile. Niçin bekledi cidden bilmiyorum…

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim!

Bu romanı, “katı düşünce yapısına sahip olanlar” okumamalı çünkü anlamı yok olur. Sayın Erbil’in, eserlerinde politik ve dini referanslar kullandığını ve eleştirel bir dili olduğunu baştan kabul ederek yaparsanız okumanızı rahat eder, keyif alırsınız. Aksi takdirde metindeki kimi cümlelere kafayı takarsanız asıl mesajı ve kurguyu kaybedersiniz. Bu uyarı yaptım çünkü birkaç kez rastladığım yorumlarda bu katılığı gördüm…

Geleyim içeriğe… Türk edebiyatında Bilinç akışı tekniğini en iyi kullanan yazar olarak bahsediliyor Sayın Erbil’den. Cidden beni şoka soktu bu roman. Pazar akşamı başlamıştım 3 ya da 4 günde bitiririm sandım. Ne mümkün😃 Pazartesi tüm gün ve gece elimden bırakamadım inanın, öyle delicesine akan ve sizi de önüne katıp sel gibi götüren bir şiir – metin kurgusu bu. Düşüncenin hızına yetişemiyorsunuz, dilim dışarıda koştur koştur bir tempoda hissettim kendimi 😄 O derece başarılı yani. Aslında bir değil 2 bilinç hali var benim anladığım. 1. si aklından geçenleri sıralıyor mütemadiyen sonra bi ara: 

ama şimdi kalsın kafanızı karıştırmayayım büsbütün/zaten nasıl bir kafanız olduğunu bilmeden yazmaktayım bu metni/ kapalı mı zihin/ ortaklaşabiliyor mu başka zihinleriyle dünyanın/ sınırlanmış mı alçaklık taşlarıyla / sınır tanımaz mı/ özgür mü alabildiğine” 

diye araya girip okurla konuşuyor anlatıcı Lahzen! Haksız mı? Değil, vallahi çok haklı! Sonra anlıyoruz ki anlatıcının zihnini yavaşlatsın, daldan dala konmasın diye doktor ilaç vermiş:

➡️ “neyse gene nerelere atladım ah bu beyin/ durdurulamayan/ ilacımı almalıyım şimdi bir dakika…” Bu aşamadan sonra düzene girmiş zihin de giriyor araya ve zaman zaman şöyle uyarılarda bulunuyor öbür zihin dağılınca: “yazıyorsun,,, anlatıp duruyorsun,,,, sana ne elin padişahlarından asıl anlatmak istediğin bunlar değil biliyorsun,,, fakat bunlarsız olmaz diyen bir dürtü var önleyemediğin,,,” 

Peki ne anlatıyor yazar-anlatıcı Lahzen? 

➡️ “kalıntıların altı daha da altı /daha daha altı/uygarlığımızın saldırısına uğramış/geçmişin sonsuz alt katlarına doğru açılan/ölü kentlerin ruhları iç içe/hem yabancı hem bizim sayılan/hem bizim olan hem olmayan/hem yeraltı hem yerüstünün ruhunu taşıyan/ bu merhametsiz kentin insanlarıyız ve yakında çok yakında zalim zamanın bir hiçi kadar yakında biz de aşağıya gideceğimizi bilerek şimdilik dolaşıp durmakta yız toprağın üzerinde.” 

diyerek bizi sadece yaşadığımız zamana değil, çok çok daha öncelerine götürüp, nerelerden geldiğimizi ve onların bir KALAN’ı olduğumuzu vurguluyor. Dünyanın milyon yıl öncesine kadar giden gepegeniş bir ufuk çiziyor önümüze. Bunları aktarırken hem annesi, annesinin sevgilisi, ablası, kendisi ve halası dahil çocukluğundan başlayarak yetişkinliğini (kocası ve sevgilisi dahil), iletişim halinde olduğu çokkültürlü toplumumuzu veriyor hem de o dönemlere denk gelen varlık vergisi, 6-7 eylül olayları, kanlı Pazar, gözaltında kaybolanlar, cinayetler vb can acıtan yaralara da vurgular ve yergiler var. 

Kimi yerlerde tüm bunlara karşı bir “isyan” duygusu vurucu şekilde verilmiş. 

Umarım toparlayabilmişimdir😊 Tabii Sayın Erbil’in noktalama işaretleri konusundaki yaklaşımını da belirtmek gerek; kendine özgü 😄 “Onlar ‘normal’ insanlar içindir” demiş bir röportajında!

Son söz olarak: 

insan bilebileceği kadar bilmeli,,, gidebileceği kadar girmeli..” diyorum. 

Koyuverin zihninizi, ne muhteşem bir hazinedir o! Anlamaya çalışın, yargılamayın veee kesinlikle okuyunuz diyorum 

💚💙Eyvallah! 

Lahzen: “kimim ve nasıl biriyim/ hayatımın neresindeki yaşantıdayım sorarım kendime her gün/ sen hangi bilinçtesin lahzen/ hangi göklerin bulutlarından yağdın/ bu çorağa söyle/ son bilinç ölüm olacağına/ ölüm anındaki bilincin bilinci yazılamayacağına göre/ hangi kavşağındasın tinsel gerçekliğin/ ben lahzen”  

ne diyordu platon / ilahi bir delilik sıradan insani bir anlayıştan daha mükemmeldir.” 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s