“Çağdaş Amerikan edebiyatının en üretken ve çarpıcı yazarlarından birisi. Eserlerinde, gerçekçi Amerikan yazını geleneğiyle gotik kurmacayı birleştirmesi, tecavüz, ensest, çocuk istismarı, intihar, dayak, aşağılanma, mutsuz evlilikler gibi konulara ağırlık vermesi onun belirgin anlatısal özellikleri.” diye bahsediliyor ilk kez okuduğum yazar Joyce Carol Oates hakkında…
İLK AŞK’ın alt başlığı “gotik bir hikâye…
Daha başlarında okurken yüreğime oturdu çünkü sorumsuz bir anne 11 yaşındaki kızı Josie ile akrabalarının Peder’in Evi olarak anılan evine yerleşiyor.
Bu kız çocuğu, 25 yaşındaki ruh hastası müstakbel genç dinadamı Jared’ın istismarına uğrar. Kendisiyle ilgilenmesini “sevildiğine” yoran küçük kızı başka şeyler de beklemektedir maalesef. Kol kırılır yen içinde kalır misali bir yandan Burkhardt ailesinin kalıtsal sorunu dillendirilmez, üstü örtülürken, Josie’nin annesi hâlâ belirtileri anlamaz çünkü kendi dünyasına dalmıştır.
Uzun öyküde imge olarak “Kara Yılan” kullanılmış. Öyle sadist sahneler yazmış ki Oates gerçekten kötü oldum.
Neden? El cevap: Toplum olarak “yaramız var da ondan gocundum.”
Presbiteryen cemaatine mensup Jared’ın kendince mazereti “kirli olma” düşüncesinden başka masumları yok ederek temizlenme mantığı vb. Ne diyor ona: “kendi yerine başkasını cezalandırmadıkça sen cezalandırılacaksın“.
Durumlar sert olunca, onları yazılı olarak okumak, tokat misali suratımıza daha mı sert şaklıyor nedir.
Fakat öykünün/ romanın bunca sertliğine rağmen “umudu” es geçmemesi bir teselli sebebi benim açımdan…
Geçen hafta çantama koyduğum gezgin #çantamdakikitabım idi İLK AŞK.
Cumartesi günü Beşiktaş- Kadıköy gidiş-geliş süresinde de tamamlandı. Böylece yazarı ilk kez tanımış oldum. Lâkin yolda okumamam gereken bir kitapmış onu anladım; zira sesli tepkilerimi frenlemem zor oldu🙈
⛔”Tepenin dibinde biri bataklığa kalas döşemiş; üzerlerinde yürümenin güvenli olup olmadığını düşünüyorsun; öyle haraplar ki.” ➡️ Bu imge sanırım “toplumu” ifâde ediyor. Sürekli tedbir alıp kendimizi öngörebildiğimiz tehlikelerden korumaya çalışmamız gibi. Pisliği üzerimize sıçratmamak adına. Ne kadar mümkün ya da mümkün mü sizce!?
⛔”Korku iyidir, korku normaldir. Korku senin hayatını kurtaracak.” ⬅️ bu cümle hikâyenin akışına hakim ve küçük kızı bununla yönetiyor ruh hastası Jared.
⛔Ruhen kaldırabileceğinizi düşünüyorsanız okumanızı öneririm ancak…
Benden iletmesi… Yorum yazmayacaktım bu kitaba ama, benim gibi daha önce bu yazarı okumamış olanlara fikir vermesi açısından karar değiştirdim.
🍃🌱⚘Sağlıkla ve esenlikle kalınız. Yeni bir haftayı güzel duygularla kucaklamanızı diliyorum.
🕯”Annenden, kaderine doğru bir yolculuğa çıkabileceğin inancını alacaksın, ismi yazgı olan haritada kaplayabileceğin bir yer var. Yeter ki oraya var. Yeter ki çok geç olmasın. Yeter ki kimse seni engellemesin.”
🕯”…konuşulmayan şey çok geçmeden bilinmez olurdu.”