Şen Bilim  | F. Nietzsche 

Şen Bilim | F. Nietzsche 

Selamlar!

Tatilde yanımda götürmüştüm bu kitabı da. Fakat okuyabildiğim bölümleri , çevirmeni Ahmet İnam’ın 2004’te ve Nietzsche’nin 1886 yılında yazdığı önsözler olabildi sadece. Döndükten sonra da araya hastalık girince ve bir de felsefe kitabı tabiki hızlı okuyamıyorsunuz, ancak bitirebildim. 

Neyse efendim sadede geleyim; Ahmet İnam da bir felsefeci ve diyor ki önsözde: 

Gerçeklik, hep bir tavır içinde yaşanır. ‘Şenbilim’ tavrı, hem ‘şen’ oluşu hem bilimselliği içerir. Bir yaşam bilgeliğidir.Yoksunluğun ve güçsüzlüğün deneyiminden gelir. Yaşanan dünya karşısındaki yetersizliğin, güçsüzlüğün, uyumsuzluğun ardından gelir. Derdi, sıkıntısı olanların, egemen görüşten ‘rahatsız’ olan, onun yaşamı engelleyici boyutuna başkaldıranların tavrıdır. Bilim şendir, çünkü yaşamdan yanadır; yaşamdan yana olmak sağlıklı olmak demektir. Beden ve ruhça hastalıkların yol açtığı zorluklardan gelen sağlık: Hastalıklardan geçmiş, onları değerlendirebilen bir sağlık.” 
Nietzsche de bunu yapmış bu iki kitabında. Eleştirel bir yaklaşımla birbirinden farklı ama hayatın alanlarındaki gerçeklikleri yazmış 107 giriş konusuyla; kimi uzun kimi yarım paragraf. Neler yok ki; kadın – erkek, sanat, müzik, edebiyat – en takdir ettiği 4 kişiden ikisi Goethe ve Emerson – siyaset, toplum, eski Yunan, türler, insan , vicdan, tutku, kıymet bilmek, Alman dili, Alman müziği ve daha nicesi… 

Şen Bilim 5 kitaptan okuşmaktaymış; ilk iki kitap bu ciltte, diğeri Şiirler diyor çevirmeni. Gerisi çevrilmedi sanırım. Çeviride epey zorlanmış Sayın İnam. Gerçekten ben de okurken zaman zaman paragrafa geri dönmek zorunda kaldım. 

(;) ve (:) işaretleriyle donanmış uzun cümleler hâlinde yazılanlar. Belki de bilinçli olarak böyle yazmış Nietzsche kim bilir; hani bi durup hazmedelim, okuyup geçmeyelim gibisinden. 

En etkilendiğim bölümler; kendi kültürüne yaptığı eleştiriler ve övgüye değer olana koyduğu net tavır; kadın –  erkek ilişkisi ile ilgili bir genç ve Bilge’nin konuşması, Goethe’in Genç Werther’in Acıları kitabının sonu ile ilgili verdiği bilgi, ‘düzyazı – şiir savaşı’ nı anlatan bölüm ve Alman dilinin tarihsel / sosyal değişimi ile ilgili bölümler oldu. 

Evinin kapısının üstünde yazan dörtlükle yorumu bitireyim ve sizi alıntılarla başbaşa bırakayım. 

Ya pardon ; bu kitabı okumak nereden esti derseniz; kendisi okuyup bayıldığım Yürümenin Felsefesi kitabının doğurduğu kitaplardan sadece biri efendim. Okuyun diyorum tabiki çünkü önemli. İster araya şiir alın ister doğrudan yavaş yavaş okuyun ama okuyun olur mu 🙂
Gelsin dörtlük:

Öz evimde yaşarım

Benzemem hiç kimseye.

Kendine gülmeyen ustaya şaşarım,

Güler geçerim ona işte.
Ve takdir ettiği  Emerson’dan:

Şair ve bilgeye her şey dostça ve kutsanmış; tüm yaşantılar yararlı, her gün

kutsal, tüm insanlar Tanrısaldır. ” 

Bölümlerden bir demet:

⬇️⬇️
Kendileriyle ne yapacaklarını bilmiyorlar,  – bu yüzden başkasının mutsuzluğunun resmini yapıyorlar duvara: Her zaman başkalarına muhtaçlar! – Bağışlayın, dostlarım, duvara kendi mutluluğumun resmini yapacak  cesaretim var.”   sf.63

İnsanların çoğunda entelektüel vicdan eksiktir; böyle bir vicdan ihtiyacı duyan insan bana sık sık kalabalık bir kentte, çöldeymişçesine yapayalnız kalan biri gibi görünür. Herkes sana tuhaf bir gözle bakar; kendine göre ölçer biçer, bu iyi, bu kötü der; kimsenin yüzü kızarmaz….. ”   sf. 26 
“(…); sanat bizi gözle, elle ve her şeyin üstünde temiz bir vicdanla donatır, (…); arada bir budalalığımızdan keyif almalıyız, bilgeliğimizden memnun kalabilmemiz için! ”
Kesinlikle, bizler temelde ağır ve ciddi insanlar olup diğer insanlardan daha ağır geldiğimizden, hiçbir şey bize deli şapkası kadar iyi gelmez: Ona kendimizle ilişkimiz açısından gereksinimimiz var – coşkulu, yüzen, dans eden, alay eden, çocuksu ve bahtiyar sanata gereksinimimiz var; ülkümüzün bizden talep ettiği şeyler üzerindeki özgürlüğümüzü yitirmeyelim diye.” sf.103

Büyük düzyazı ustaları her zaman çoğunlukla şairdirler de, ortalık yerde olsun ya da mahrem biçimde, ister dar odalara sıkışmış ya da sahiden öyle; ancak şiirle yüzleşerek düzyazı yazılır! Çünkü bu kesintisiz, uslu bir savaştır düzyazıyla:”  sf.89

“..ve sen, benim sevgili insan kardeşim, her şeye karşın hâlâ hayvansın!” sf.77
#felsefe   #neokudum #Nietzsche  #Şenbilim #DieFröchelicheWissenschaft  #LaGayaScienza #SayYayınları  

Şen Bilim  | F. Nietzsche ” için bir yorum

Yorum bırakın