Gezgin, Kule ve Kitapkurdu | The Traveler, the Tower, And the Worm- The Reader as Metaphor | Alberto Manguel
Merhaba !
İsviçre’nin Montrö ( Montreux) şehrinde başlamıştım okumaya, dönerken kimbilir hangi ülkelerin hava sahalarından geçerken uçakta devam ettim ve nihayet dün gece İstanbul’da #okudumbitti.
Adının bir kısmı gibi önce Gezgin bir okur oldum, Fildişi Kule’de oldum mu hiç bilmiyorum ama kitaptaki verilere bakarsam az biraz oraya da girdim sanırım ve son olarak Kitapkurdu okur döneminde bi’ durakladım efendim.
Neden mi?
Valla her dönemde bu gruba oldukça ilginç biraz da negatif anlamlar ‘bağıran’ – bakın özellikle ‘çağrıştıran’ demedim – yakıştırmalar yapılmış. Bu bölümün alt başlığı ‘Dünyanın Mucidi Olarak Okur’ kısmını da dikkate alırsam, okurken başka dünyalar keşfedip hatta okuduklarımdan özümsediklerimi de hesaba katarsam başka bir dünya yaratmaya meyledebilirim; bu da beni ‘mucit ‘ yapar mı bilmem.
Efendim şimdi şu girişte bi araba lâkırdıyı şunun için ettim: İlk defa okuduğum Alberto Manguel, bu kitabında üç tür metaforla, farklı çağlardan detaylı örnekler ve bakış açıları ile bizi yani okur türünü anlatmış. Bunu yaparken, o dönemin eserlerinden yazarlarından ve şartlarından detaylıca, hatta kimi yerlerde özel izin alınarak kullanılmış resimlerle anlatıp görselleştirmiş söylemek istediklerini. Çağımıza da çuvaldız batırmayı ihmal etmemiş.
Altını çizdiğim, çok sevdiğim yerler elbette vardı yine. Ancak İncil, Tevrat ve Dante’nin Cehennem’ine derinlikli aşinalığım olmadığı için biraz bocaladım kimi yerlerde anlamak için. Fakat Don Kişot ve Hamlet karakterleriyle ilgili detaylarda bu zorluğu yaşamadım çünkü okumuştum. Bazen çok şaşırarak ve kimi yerlerde ise hislerime tercüman olan pek çok anlatımı keyifle okudum kesinlikle.
Manguel’in çoğu kitabını aldım daha önce. Bu kitabı okura özel, bize bizi anlatan bir deneme olmuş. Tek sıkıntısı kültür detayına aşina olmayanı sıkma ihtimali barındırması; ancak buna da sabır gösterip okunmalı diyorum.
“Bizler toplumun kurallarına uyması gereken sosyal hayvanlar olsak bile, dünyayı sözcüklere dökerek, o sözcüklerle deneyimlerimizi yeniden canlandırarak yeni baştan tahayyül ederek öğrenen bireyleriz de aynı zamanda.” sf.11
cümlesinin devamında
“imgelem ve umut sayesinde sağ kalma gereksinimimizden doğmuş biricik yeteneğimiz”
diye tanımlıyor “okuma eylemini” !
Üç bölümde, üç farklı Metaforla yapmış bunu. Ama ben, en temel metaforu tanımladığı şu cümleyi yazsam yeter sanırım:
“Okuryazar toplumlar, yazılı söz üzerine kurulmuş toplumlar insanla evren arasında algılanan ilişkiyi adlandırmak için temel bir metafor geliştirmişlerdir: dünya okumamız gereken bir kitaptır.”
Ve aşağıdaki iki alıntıyla da son vereyim yorumuma; hoşça, sevgiyle, sağlıkla ve tabiki daima kitaplarla kalınız🙇♀️💓📚
📚Dünya okuyabildiğimiz bir kitap olduğuna göre kitap da içinde yolculuğa çıkabileceğimiz bir dünyadır. sf.35
📚Okumak, eğer doğru amaca yönelmiş ve iyi niyetle yapılmışsa ruhun sevgiyle sezdiğini aklın anlamasına olanak veren yararlı bir emekti.” sf.37
#kitap #okudumbitti #kitapönerisi #edebiyat #deneme #AlbertoMaguel #YKY #book #bookstagram #bookish #Essays