YAKICI SIR | STEFAN ZWEIG

YAKICI SIR | BRENNENDES GEHEIMNIS | STEFAN ZWEIG

Selamlar!

Çocuklarınki gibi duyarlı bünyelerde her tutku balmumuna basılmış gibi iz bırakır.”

cümlesi sanırım bu kitabın özünü ifade etmektedir.

Tepeden inme bir giriş yaptım, farkındayım, affola!

Yakıcı Sır, okuduğum  ilk Stefan Zweig kitabım oldu. Tanışma kitabı olarak iyi bir kurguya denk gelmem şans sanırım, 88 sayfalık akıcı kurgusuyla beni kendine bağladı şu Edgar veledi.

Şimdiii, “kapak başka telden çalıyor sen ne diyorsun” yahu diyenler varsa konuyu arz edeyim hemen:

Kadın avcısı Baron, hasta olan çocuğu ile, hava değişimi iyi gelir diyerek Avusturya Alplerine gelen hanıma göz koyar ve onu baştan çıkarma planları yapmaya başlar. Kurguda mutsuz bir evliliği olduğu, hatta aldatıldığı hissedilen kadına , çocuğunun sempatisini kazanarak ulaşmaya çalışır ve başarır da! Fakat çocuğu fazla hafife almış olacaklar ki işler pek planladıkları gibi gitmez. Çünkü kendisinin, Baron ve annesi tarafından aldatıldığını ve yalanla oyalandığını kavrayan Edgar’ın başka planları vardır. Ve yazarımız bu durumu şu cümleler ile açıklığı kavuşturmaya çalışır:

Hiçbir şey zekâyı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez. Bazen çocukları bizim gerçek addettiğimiz dünyadan ayıran sadece incecik bir perdedir ve rastlantısal bir rüzgârla açılıverir. ” (s.36 )

Küçük Edgar her şeyin farkında olduğunu annesine hissettirmek istercesine şunları söyler:

İnsan birine yalan söylüyorsa, başkasına da söyler.” (s.52 )

[ Nasıl ama? Pek büyümüş de küçülmüş gibi değil mi? ]

Fakat yine de ciddiye alınmadığını kabul etmek zorunda kalır, hatta annesi tarafından otel odasına kapatılır. Buna çok içerleyen Edgar, kendi kendine planlar yaparken bir yandan da hayıflanmaktadır… Dinleyin bakalım ne diyor Edgar.  Sizce de haklı mı düşündüklerinde?

Çocuk olmak korkunç bir şey, her şeyi öylesine merak etmek ve kimseye soramamak, sanki aptal veya yararsız bir şeymişsin gibi şu büyüklerin karşısında hep gülünç düşmek.”  (s.55)

Kapak fotoğrafında öne çıkan dans eden bir çift göründe de , bu kitabın asıl kahramanı Edgar’dır. Çünkü kitabın başındaki Edgar ile sonundaki Edgar arasında fark vardır hem zihinsel hem ruhsal olarak.

Burada keseyim de tadı kaçmasın zaten kısacık bir kitap.

Viyana doğumlu Stefan Zweig, Avusturya’da bizdeki kadar çok okunuyor mu cidden merak içindeyim inanın.

Neyse efendim, Zweig okumayan kaldı mı benden gayrı bilmem ama varsa bu kitapla başlayabilir tanışmak için, zira ben çok sevdim ve tabiki öneriyorum. Okuyunuz lütfen , çünkü bendeniz diğer kitaplarını da yavaş yavaş okuma listeme almaya karar verdim…

Sevgimle ilettim….

Sevgiyle, esenlikle ve hep kitapla kalınız.

wp-image-577843198.

 

 

 

 

YAKICI SIR | STEFAN ZWEIG” için 2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s